Kadın kedisini özlemiş

kedi23.jpgHoca'nın tam "kadın yollarda kayboldu galiba..." dediği günün sabahında Hakikat hanım telefon etti... Gaaak. Guk

-Usez'e vardım... Claudin'in evindeyim...

Usez Güney **Fransa'**da **Marsilya'**ya yakın bir kasaba...Claudin de Hakikat hanımın komşusu... Gaak. Guuuk. Tak. Turk. Tıkır...

Hakikat hanımın telefonda anlattığına göre evini kiraya verdiği, keçi besleyen kiracısı Fred Cuma akşamı yoldan geldiğinde onu içeri sokmamış... Kapıdan geri çevirmiş...Gaak, guk. O da komşusunun kapısını çalmış... Allahtan komşu evdeymiş Hakikat hanımı birkaç günlüğüne misafir etmeye razı olmuş... Olmuş ama isteksiz, Hakikat girdiği yerde rahat durmuyor ki, her yeri kendi evi zannediyor, her şeye karışıyor,her şeyin yerini değiştiriyor, herş...

- Rezalet, sen de bu kadına fena taktın...

- Fazilet sen sus, senin hayallerinle bu işler yürümez Gak...Guk, sen iyi yürekli, yetişkin erdemli bir Kargasın ama ayakların dallara basmıyor... Bilmiyormusun ki ? bu kadın şirretlikle üç ay Hocanın evinde misafir kaldı...adamı deli etti...Az daha cinayet çıkacak, aile faciası yaşanacaktı... gaaaak. Guuuk.

- Rezalet senin adın boşuna rezalet olmamış, her şeyi kötü tarafından görüyorsun...

- Hayır ! ben gerçekleri görüyorum.

- Gerçekleri falan gördüğün yok, düpedüz terbiyesiz, azılı bir kargasın...

- Fazilet, kafamı kızdırma...

- Kızarsan ne olur ?

-Ne olacağını görürsün gaaak. guuuk... Ne diyordum, pis karga kafa bırakmadı ki, son zamanda hep benimle kavga ediyor...aramız açıldı, böyle olacağı baştan belliydi, bu karga'dan bıktım ama neyse... Hakikat Hanım ülkesine vardı, işlerini bitirip gene gelecek gaaak. O zaman ne olacak bilmem ? Hoca giderken "bir daha gelirsen adam gibi gel..." dedi. Yani "beni kızdıracaksan gelme..." diyor. Ama kadın anlamıyor, karakteri bozuk... yaşı da ellisekiz, eğitilecek gibi değil ki... gaaak. Guuuk. Ayrıca birden karar verip gitmesinin de sebebini yeni öğrendim, Paşa isimli kedisini özlemiş... **Paşa'**nın resmini göğsüne bastırıp ağlamıştı... demek ki kedinin hasretine dayanamamış... Giderken "yaza doğru gelirim" demişti. Metin Sakarya dedi ki: "bu sefer kediyi de getirir..." İşte o zaman kıyamet kopar...Gaaak.Guk.Tıssss. (Ümitsizlik sesi)

Hiç bir şey saklama

sage1.jpg

Dün akşam tenhada yaşlı bir bilgeye dedim ki:

"Bana dünyanın sırlarından hiçbir şey saklama"

Kulağıma eğildi, yavaşça:

"sus ! anlaşılır, ama anlatılamaz"

Mevlânâ

Artık kendime gelemem

esir.jpg

Bazen kendime "emirim, beyim" derim.

Bazen de "ben bir esirim" diye haykırırım.

O haller geçti. Bundan sonra

Ben artık kendime gelemem.

Zaten kendime gelmemeyi,

Kendimde olmamayı,

Gelenek edindim.

Bir kadeh daha

gc121.jpg

Ey benim için her şeyi kolaylaştıran,

Ve bahçenin selvilerine ve güllerine

Sarhoşluk veren,

Gül biraz çakırkeyif, diken ölümüne sarhoş,

Bir kadeh daha ver, kendilerini bulsunlar !

Mevlânâ

Donne une coupe

gc12.jpg

o toi qui simplifies pour moi tout ce qui est difficille

Et qui accordes l'ivresse aux cyprès et aux roses des jardins.

La rose est un peu grise, et l'épine est ivre-morte;

Donne encore une coupe pour qu'elles se retrouvent.

Mevlânâ

Traduit:A.H.Tchelebi

Sana Çok yakınız

evren.jpg
                                                                                                   Sana çok yakınız

Ey dost ! dostlukta sana çok yakınız.

Nereye ayak basarsan o yerin toprağı oluruz.

Aşıklık mezhebinde reva mıdır ki ?

Alemi seninle görelim de, seni görmeyelim.

Mevlânâ

O zaman gördüm

nb11_1.jpg                          O  zaman gördüm

Ben bir zaman taklitle kendimi bildim,

Kendimi beğendim.

O vakitler kendimdeydim.

Ama asıl kendi varlığımı bilmemiştim...

Çünkü o zaman kendimi görememiş,

Tanıyamamıştım.

Sadece adımı işitmiştim.

Fakat ne zaman ki kendimden çıktım,

İşte asıl o zaman,

Kendimi gördüm.

Mevlânâ

Nobel depresyonu tehlikesi

nobel.jpg2006 yılı Nobel Edebiyat ödül sahibi Orhan Pamuk, "Nobel depresyonuna girmek üzereyim" dedi. Pamuk 105 yıllık Nobel ödül geleneğine ayak uydurmanın verdiği yorgunluk ve Nobel sahibi bir yazar olarak yaşamının etkilendiğine dikkat çekerek, "Nobel'in ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. İnsanlar Nobel ödülü almış bir kişi olduğum için neredeyse her gördüğü yere dokunmak istiyor. Kendimi kutsal bir kişi olarak görmeye başladım" dedi. Pamuk, buna alışık olmadığı için kendisini depresyona girmiş bir insan olarak hissetmeye başladığını söyledi. Grand Oteli'nde sabah kahvaltısında hislerini anlatan Pamuk, "Hayatımın en zor ve en zevkli günlerini yaşıyorum. Ama bu arada tatile çıkmayı da özledim. İnşallah bu Nobel depresyonum burada kalır. Yoksa hayatım boyunca bu stresle yaşamak pek kolay olmayacak" diye konuştu. (Teşekkürler: Hürriyet)

dört duble içti

  **Dört duble içti, 11 araç biçti

**Manisa'nın Turgutlu İlçesi'nde sokak köpeklerini toplayarak kamyonuna yükleyen Tolga Aydoğan, kendi ifadesine göre, bir köpeğin kaçması üzerine kamyonuyla köpeği takip etmeye başladı. Kamyonuyla   sokak aralarına giren Aydoğan, park halinde bulunan araçlara çarparak ilerlemeye başladı. 11 araca zarar veren Aydoğan, olaya tanık olanların haber vermesiyle gelen polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. 4 duble rakı içtiği söylenen Aydoğan,  alkollü ve ehliyetsiz araç kullanmaktan , adliyeye sevk edildi. (Teşekkürler:Lokman DAÄž, DHA)

On dakika kar

karyagisi_.jpg

Erzincan-Refahiye arasında dün akşam 10 dakika süren kar yağışı E-80 karayolunu buz pistine çevirdi. Karayolunun 57'inci kilometresinde önce Hamza Karaboğan yönetimindeki Ağrı Dağı Turizm'e ait yolcu otobüsü devrildi. 43 yolcudan 31'i yaralandı. 15 dakika sonra Ergül Yiğit'in kullandığı Esadaş Turizm'e ait yolcu otobüsü, karşı yönden gelen Tamer Özdemir yönetimindeki minibüsle çarpıştı. Şans eseri kimse yaralanmadı. Saat 21.30'da ise ilk kazanın meydana geldiği yerde kurbanlık büyükbaş hayvan taşıyan Yakup Kaşka yönetimindeki kamyon yoldan çıktı. Kaşka yara almadan kurtuldu, hayvanlardan ikisi telef oldu. (Teşekkürler DHA-Recep Demirci)