Hoca'nın tam "kadın yollarda kayboldu galiba..." dediği günün sabahında Hakikat hanım telefon etti... Gaaak. Guk
-Usez'e vardım... Claudin'in evindeyim...
Usez Güney **Fransa'**da **Marsilya'**ya yakın bir kasaba...Claudin de Hakikat hanımın komşusu... Gaak. Guuuk. Tak. Turk. Tıkır...
Hakikat hanımın telefonda anlattığına göre evini kiraya verdiği, keçi besleyen kiracısı Fred Cuma akşamı yoldan geldiğinde onu içeri sokmamış... Kapıdan geri çevirmiş...Gaak, guk. O da komşusunun kapısını çalmış... Allahtan komşu evdeymiş Hakikat hanımı birkaç günlüğüne misafir etmeye razı olmuş... Olmuş ama isteksiz, Hakikat girdiği yerde rahat durmuyor ki, her yeri kendi evi zannediyor, her şeye karışıyor,her şeyin yerini değiştiriyor, herş...
- Rezalet, sen de bu kadına fena taktın...
- Fazilet sen sus, senin hayallerinle bu işler yürümez Gak...Guk, sen iyi yürekli, yetişkin erdemli bir Kargasın ama ayakların dallara basmıyor... Bilmiyormusun ki ? bu kadın şirretlikle üç ay Hocanın evinde misafir kaldı...adamı deli etti...Az daha cinayet çıkacak, aile faciası yaşanacaktı... gaaaak. Guuuk.
- Rezalet senin adın boşuna rezalet olmamış, her şeyi kötü tarafından görüyorsun...
- Hayır ! ben gerçekleri görüyorum.
- Gerçekleri falan gördüğün yok, düpedüz terbiyesiz, azılı bir kargasın...
- Fazilet, kafamı kızdırma...
- Kızarsan ne olur ?
-Ne olacağını görürsün gaaak. guuuk... Ne diyordum, pis karga kafa bırakmadı ki, son zamanda hep benimle kavga ediyor...aramız açıldı, böyle olacağı baştan belliydi, bu karga'dan bıktım ama neyse... Hakikat Hanım ülkesine vardı, işlerini bitirip gene gelecek gaaak. O zaman ne olacak bilmem ? Hoca giderken "bir daha gelirsen adam gibi gel..." dedi. Yani "beni kızdıracaksan gelme..." diyor. Ama kadın anlamıyor, karakteri bozuk... yaşı da ellisekiz, eğitilecek gibi değil ki... gaaak. Guuuk. Ayrıca birden karar verip gitmesinin de sebebini yeni öğrendim, Paşa isimli kedisini özlemiş... **Paşa'**nın resmini göğsüne bastırıp ağlamıştı... demek ki kedinin hasretine dayanamamış... Giderken "yaza doğru gelirim" demişti. Metin Sakarya dedi ki: "bu sefer kediyi de getirir..." İşte o zaman kıyamet kopar...Gaaak.Guk.Tıssss. (Ümitsizlik sesi)





O zaman gördüm
2006 yılı Nobel Edebiyat ödül sahibi Orhan Pamuk, "Nobel depresyonuna girmek üzereyim" dedi. Pamuk 105 yıllık Nobel ödül geleneğine ayak uydurmanın verdiği yorgunluk ve Nobel sahibi bir yazar olarak yaşamının etkilendiğine dikkat çekerek, "Nobel'in ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. İnsanlar Nobel ödülü almış bir kişi olduğum için neredeyse her gördüğü yere dokunmak istiyor. Kendimi kutsal bir kişi olarak görmeye başladım" dedi. Pamuk, buna alışık olmadığı için kendisini depresyona girmiş bir insan olarak hissetmeye başladığını söyledi. Grand Oteli'nde sabah kahvaltısında hislerini anlatan Pamuk, "Hayatımın en zor ve en zevkli günlerini yaşıyorum. Ama bu arada tatile çıkmayı da özledim. İnşallah bu Nobel depresyonum burada kalır. Yoksa hayatım boyunca bu stresle yaşamak pek kolay olmayacak" diye konuştu. (Teşekkürler: Hürriyet)
**Dört duble içti, 11 araç biçti