-
Son Yazılar
Son Yorumlar
- Filozoflar ve kanunlar için Kemal Kaplan
- Tasavvufun ufku genişliyor. için Kemal Kaplan
- Fazîlet'le Rezâlet Şaşkın için tugceli
- Fazîlet'le Rezâlet Şaşkın için Fatih Faruk
- Malya Ovası katliamı için Ahi Cumhuriyeti
Arşivler
- Mayıs 2012
- Nisan 2012
- Mart 2012
- Şubat 2012
- Ocak 2012
- Aralık 2011
- Kasım 2011
- Ekim 2011
- Eylül 2011
- Ağustos 2011
- Temmuz 2011
- Haziran 2011
- Mayıs 2011
- Nisan 2011
- Mart 2011
- Şubat 2011
- Ocak 2011
- Aralık 2010
- Kasım 2010
- Ekim 2010
- Eylül 2010
- Ağustos 2010
- Temmuz 2010
- Haziran 2010
- Nisan 2010
- Mart 2010
- Şubat 2010
- Ocak 2010
- Aralık 2009
- Kasım 2009
- Ekim 2009
- Eylül 2009
- Ağustos 2009
- Temmuz 2009
- Haziran 2009
- Mayıs 2009
- Nisan 2009
- Mart 2009
- Şubat 2009
- Ocak 2009
- Aralık 2008
- Kasım 2008
- Ekim 2008
- Eylül 2008
- Ağustos 2008
- Haziran 2008
- Mayıs 2008
- Nisan 2008
- Mart 2008
- Şubat 2008
- Ocak 2008
- Aralık 2007
- Kasım 2007
- Ekim 2007
- Eylül 2007
- Ağustos 2007
- Mart 2007
- Şubat 2007
- Ocak 2007
- Aralık 2006
- Kasım 2006
- Ekim 2006
- Eylül 2006
- Temmuz 2006
- Haziran 2006
- Mayıs 2006
- Nisan 2006
- Mart 2006
- Şubat 2006
- Ocak 2006
- Aralık 2005
- Mayıs 2005
- Mart 2005
- Şubat 2005
- Aralık 2004
- Kasım 2004
- Ekim 2004
- Temmuz 2004
- Haziran 2004
- Şubat 2004
- Ocak 2004
- Ekim 2003
- Ağustos 2003
- Temmuz 2003
- Haziran 2003
- Mayıs 2003
- Nisan 2003
- Mart 2003
- Şubat 2003
Kategoriler
Meta
Aylık arşiv: Ocak 2010
Gemiler Geçmeyen Umman
Elli yıl önce kaybettiğimiz üstad tanburî Dürri Turan hakkında ailesi benden yayılanacak bir kitaba konmak üzere bir yazı istedi. Yazdım ve gönderdim. Arzediyorum: Bir Üstadın hatırası Yaşadıkları zamana sözünü geçirmiş insanlar vardır. Bu kimseler diğerlerine benzemezler. Toplum bir kanadıyla … Okumaya devam et
Altın Sorular kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Beyoğlu’nda Mevlevî'ler vardı
Beyoğlu Belediyesi ile Fransız Kültür Merkezi’nin ortaklaşa düzenledikleri “Beyoğlu Sohbetleri” programı geçen hafta pek kötü bir havaya denk geldi. Beyoğlu Caddesi’ndeki kargaşadan kurtulup konsolosluk binasına kendimizi dar attığımızda rahat bir nefes aldık. Doğruca kantine inerek birer çay söyledik. Karşıdan tanıdık … Okumaya devam et
Kaptanın seyir defteri kategorisine gönderildi
7 Yorum
dilenmem perrü bâl
Kimseden ümmidi feyz etmem dilenmem perrü bâl Kendi cevvim kendi eflâkinde kendim tayyirim İnhinâ tavkı esaretten girandır boynuma Fikri, hür irfanı hür kendisi hür bir şairim Tevfik Fikret Kimseden feyz ümid etmem, kanat ve kol dilenmem Kendi uzay ve … Okumaya devam et
Destur kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Can'ın son sözü
Bir gün son sözünü söyledi canan Kan içiyor yanmış 0 yürek hep kan Teslimiyetten yana kim ki noksan Oldu bu dem eyvah ! hak ile yeksan
Destur kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Ruhunu rahat bırak
Aşkın türlü halleri Sıkıyor bedenleri Aşk denince kiminin Ne anladığı belli Aşkı aşktan sormalı Aşkı aşktan saymalı Aşk yoksa bir varlıkta Onu cansız bilmeli
Destur kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Alçağa akar sular
Babam yazdı yazımı Anam tuttu tasımı Söylemediler amma Ustam bildi yaşımı Sende varken bu heves Hiç durma cezamı kes Alçağa akar sular Bunu biliyor herkes
Sır sır'da saklanır
Aşk gramla verildi de Büyüdü büyüdü umman oldu. Aşık kendini bilmedi de Coştu taştı tuyan oldu. Aşkın kimyasına daldı, Daldı da o kimsesiz aşık Aşk da, kimya da, o da Hepsi birden O oldu.
Kömür satan zenci
Nezih Uzel, Fez Temmuz 2006 Bir değerli okuyucumuzla "felsefe ve aşk" üzerine konuştuk. Şöyle ki: Merhaba Hocam, Felsefede de aşk yok mu? Bilgiye olan sevgi değil mi fefsefe..Bilgi de Tanrı değil midir…Bazı filozoflar tanrıyı bu yolla bulmuştur…Bilgiyle …Cüretimi ne olur … Okumaya devam et
Can'a sataşan Hayaller
Filozof davasında delilleri çoğaltıp durur. Halbuki kalbi temiz Tanrı kulu, onun aksine delillere bakmaz bile. Delil ve hicaptan kaçar, Delalet edilenin peşine düşer, başını yakasının içine çeker.
Gökten bela yağdı
Yunus Peygamber’in kavmine bir bela gelip çattı. Gökten ateş dolu bir bulut ayrıldı. Yıldırımlar saçıyor, Taşları yakıyordu. Gök gürlemekte benizleri sarartmaktaydı. Herkes evinin damına çıktı. Vakit geceydi. Gökyüzünden gelen bu belâ gece vakti gelip çatmıştı. Damlardan aşağı indiler. Başlarını açıp … Okumaya devam et
Destur kategorisine gönderildi
Yorum yapın