Azgın Düşman'a ayakkabı

BAGHDAD (AP) -- The attorney for an Iraqi journalist who threw shoes at then-President George W. Bush says his client has been sentenced to three years in prison for assaulting a foreign leader.
Defense lawyer Mohammed al-Abboudi says the decision against journalist Muntadhar al-Zeidi comes after a short trial Thursday in which al-Zeidi pleaded not guilty to the charge.
Al-Zeidi says his action was a ''natural response to the occupation'' and shouted ''long live Iraq'' when the verdict was read.
Al-Zeidi has been in Iraqi custody since he hurled shoes at Bush during a joint news conference with Iraqi Prime Minister Nouri al-Maliki in December. It has become one of the iconic images of the nearly 6-year-old war. (Courtesy: AP)

Türkçe özet: Geçen aralık ayında Irak’a gelen başkan Bush’a basın toplantısı sırasında iki ayakkabısını fırlatan Iraklı gazeteci ez Zaidi “yabancı bir devlet başkanına hakaret” suçundan üç yıl hapse mahkum oldu. Ez Zaidi Bağdad'da görülen davanın bitiminde hareketinin işgalciye karşı normal olduğunu söyledi ve “yaşasın ırak” dedi. 
Yorum: Irak'ta bin dörtyüz yıldan beri her gelen hükümdar bir öncekini öldürerek tahtına oturdu. Bu kural değişmeyecekse şimdi sıra yeni gelende olmalı. (Uzel)

Adem olan kim ?

"Ademliğin her kim bulduysa O'dur adem"
                                        **Niyazi Mısri
**                                        1618-1693

Adalara bahar gelecek

![](../uploads/image/adalarda bahar.jpg)  

Size iyi haberlerimiz var; yakında Adalar'a bahar gelecek

Çakmağı silah zannettiler


Nanjing, Chine - La police chinoise a dépêché six voitures de patrouille afin de désarmer un homme. Mais ce que les officiers ont pris pour un fusil n'était en fait qu'un très gros briquet. Une douzaine de personnes avaient appelé le numéro d'urgence de la police pour signaler un homme en possession d'une grande arme à feu. Des voitures ont alors immédiatement été dépêchées sur les lieux afin d'éviter que la situation ne dégénère. L'homme, terrifié, a juré que l'arme n'était qu'un briquet gagné dans un restaurant.Les officiers de police ont alors examiné le fusil et constaté qu'en pressant la gâchette, une petite flamme bleue apparaissait au niveau du canon. Les forces de l'ordre ont donné un avertissement au fauteur de trouble et lui ont confisqué son briquet (Courtoisie Yahoo)

_Türkçe özet : Çin’in Nnajing şehrinde polise telefon edenler bir adamın elinde büyük bir ateşli silah bulunduğunu haber verdiler. Altı zırhlı araba ile alarma geçen polis, bildirilen yere gidince, etrafı sarılan adam korkular içinde elindeki cıhazın bir silah olmadığını ve bir lokantada düzenlenen çekilişten kazandığı bir çakmak olduğunu kanıtladı. Çakmağı inceleyen polisler basıldığında normalden fazla mavi bir ateş çıkaran çakmağa el koydular ve ortalığı karıştıran adamı uyardılar.
_

Günün görkemli İncisi


"Devlet Bahçeli ayaküstü mitingler yapıyor"
                                 **Mehmet Ali Birant
**

Evlenecek kızlar pazarı


Des milliers de jeunes filles ont défilé avec leurs plus beaux habits et bijoux lors d'une vente en pleine air. Ce marché traditionnel en Bulgarie permet aux adolescentes de se trouver un mari, de préférence un qui voudra bien payer une somme confortable pour acquérir sa future épouse.

"Nous amenons nos filles à ce rassemblement comme ça elles peuvent lier des contacts avec des garçons, parce qu'elles n'ont pas le droit d'aller en boîte de nuit", explique Elena, une mère de famille.

Dans ce marché, qui se tient dans le village de Mogila, une jolie jeune femme peut s'arracher à plusieurs milliers d'euros. Cet événement a lieu le premier samedi après le début du carême de la Pâque orthodoxe. (Courtoisie Yahoo)

Türkçe özet : Makedonya’da aileler kızlarını evlendirmek için açık arttırmaya çıkarıyorlar. Evlenecek kızların gelinlik giysi ve takıları ile katıldıkları açık arttırma için Elena isimli bir anne şunları söyledi : « Kızlarımız erkeklerle böylece tanışıyorlar, zira gece klübüne gitmeye hakları yok" Makedonya’da Mogila kasabasında yapılan açık arttırmada gelinlik kızların birkaç bin avroya kadar değer buldukları bildiriliyor.

Zorludur Aşığın hayatı

Ben seni sevdim
Unutma !
O ilk gün var ya,
İşte onu unutma,
O ilk bakış var ya,
İşte onu **unutma,
**O ilk tutuş var ya
İşte onu da **unutma,
**Çok düştü sana
Değil mi ?
Zorludur aşığın hayatı…
İstersen hepsini unut,
Ben
nasıl olsa
Hiçbirini
Unutmayacağım.

Eflatun,Aristo,Mısrî

"Malatyalı ünlü şair ve mutasavvıf Niyazi-i Mısri’nin türbe ve dergâhını ziyaret etmek üzere Yunanistan'ın Limni adasına gittik. Malatya Belediyesi olarak uzun bir süreden beri Niyazi-i Mısri’nin kabrini ziyaret etmek, taşınması mümkün ise Malatya’ya taşımak, değilse yerinde aslına uygun olarak restorasyonunun yapılmasını sağlamak, dünyaca ünlü bu büyük mutasavvıfı yeni nesle tanıtmak adına çalışmalar yapmak istiyorduk.
27 Ağustos 2008 tarihinde Belediye Kültür Sanat Müdür Vekili Muhittin Turan ve adayla daha önce kültürel ilişkileri bulunan Gökçe ada Belediye Başkanı Yücel Atalay’la birlikte Limni’ye gittik. Burada gerek kabrin bulunduğu beldenin Myrina Belediye Başkanı Athanassios, gerekse komsu belde Moudros Belediye Başkanı Kostas, bizleri ilgi ile karşıladılar, makamlarında ağırladılar.
Burada yaptığımız görüşmede Malatya’nın Türkiyenin neresinde  ve nasıl bir il olduğunu, Niyazi-i Mısri’nin kim olduğunu, Malatya’da doğan, Limni’de vefat eden ve kabri bulunan Mısri’nin hayatı ve eserleri ile bir ortak değer olarak, iki ülke arasında bir gönül köprüsü görevi üstlenebileceğini özetle anlatma imkânı bulduk. Tales gibi Eflatun gibi, Aristo gibi Yunanlı düşünce adamlarından nasıl ki bizler istifade ediyor isek, Mısri’den de pekâlâ Yunanistanın yararlanabileceğini belirttik.
Tabii ayrıca Kayısımızı ikram ederek, tanıtımını yapmayı ihmal etmedik. Bundan çok memnun oldular, bu kalitede bir kaysıyı bu güne kadar tatmadıklarını ifade ettiler.

Belediye ziyaretimizin ardından, hemen yürüme mesafesinde eski bir Türk mahallesi olduğu her haliyle anlaşılan, buraya 50-60 metre mesafede adanın batısında bulunan Niyaz-i Mısri’nin türbesinin bulunduğu yere Belediye Başkanları ile birlikte gittik.Oldukça bakımsız olan türbe sanki kimseler fark etmesin diye, gerek kapısının gerekse kitabesinin bulunduğu yerler ağaçlarla örtülmüş vaziyette…Türbenin etrafı dükkan, market ve konutlarla çevrelenmiş durumda...

Belediye Başkanı Athanassios’ten buranın bir şahıs mülkü olduğunu mülk sahibinin türbenin hemen yanı başında bulunan süpermarketin de sahibi olan 45 yaşındaki Nikolaos Politaridis olduğunu öğrendik.Üzerinde bulunan kitabeden 1910, yani, Limninin elimizden çıktığı 1912 balkan savaşından iki yıl önce onarıldığı anlaşılıyor.

Türbe ve dergâhın Mısri’nin vefatından sonra ilk öğrencilerinden olan Mahmut Efendi tarafından 1694–1733 yılları arasında yaptırıldığı ve ll. Abdülhamit tarafından 1886 yılında türbe tamir edilerek dergâhın genişletildiğini öğrendik.Türbenin kapısının önünde yaptığımız görüşme ve konuşmalardan anlaşılacağı gibi, buranın onarılması ve restorasyonu için myrina (mirina) Belediye Başkanından gerekli başvuruları yapacağı ve bu işin takipçisi olacağı yönünde söz aldık.

_Malatya Belediye Başkan yard. Ziya Kesriklioğlu
_

lâzım olan İrfan

Dermân arardım derdime derdim bana derman imiş
Bürhân sorardım aslıma aslım bana bürhân imiş

Sağı solu gözler idim Dost yüzünü görsem deyû
Ben taşrada arar idim ol cân içinde cân imiş

Savm u salât u hacc ile sanma  zâhid biter işin
İnsân-ı kâmil olmağa lâzım olan irfan imiş

Mürşid gerekdir bildire Hakk'ı sana hakk'al yakîn
Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş

İşit Nîyâzi'nin sözün bir lahza örtmez Hak yüzün 
Hak'dan ayan bir nesne yok gözsüzlere pünhân imiş
                                                      Niyazi Mısrî
                                                      1618-1693

Malatya'nın Soğanlı köyünde 8 Şubat 1618'de dünyaya gelen Niyazi Mısri, Nakşibendiyye tarikatı mensubu Soğancızâde Ali Çelebi'nin oğludur. Mısrî mahlası, tahsilini Mısır'da yaptığından dolayıdır. Çeşitli medreselerde eğitim görmüş, farklı yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirmiş ve memleketin pek çok yerinde vaazlar vererek halkı irşad etmeye çalışmıştır. Şöhreti her yana yayılan Niyazî Mısrî, Sultan IV. Mehmet tarafından Lehistan seferine davet olunmuştur. Osmanlı sultanı tarafından sürgüne gönderildiği Limni adasında 1693 (H.1105) senesinde bir Çarşamba günü, kuşluk vakti vefat etmiştir. Türbesi aynı adada ziyaretgahtır. (Vikipedi)

Hep beraber seyrederiz


Yüce Pir dedi ki:
“Bir bölük halk kılıç gibi savaşıyor
Bir bölük halk dalga dalga secdedeBir bölük halk kanımızı içmede”

Asil Pirim, Bunlar kan içmeye doymadı !
Yarın Orada kusacaklar,
Hep beraber seyrederiz.