Namaza düşkün Köle

images.jpg

Bir beyin canı hamama gitmek istedi. Seher vaktinde kölesini uyandırdı, “Kalk Sungur peştemalı,havluyu, hamam tasını al da hamam gidelim” dedi. Köle kalkıp luzumlu eşyaları aldı. Beraberce yola koyuldular, o sırada ezan okundu. Köle namaza çok düşkündü, efendisine yalvardı: “canım efendim, siz şurada biraz oturun, bana da müsaade edin bir namaz kılıp geleyim” dedi. Efendisi müsaade edince Sungur camiye girdi. Cemaatla namazını kıldı. Namaz bitince önce cemaat dağıldı. Ardından imam çıkıp gitti, fakat Sungur görünmedi. Derken kuşluk vakti geldi, efendisi beklemekten usanarak seslendi: “Sungur, namaz biteli saatler oldu, neden gelmiyorsun ? Sungur içerden cevap verdi: “Efendim beni bırakmıyorlar” Efendisi düşündü: camide kimse olamazdı, imam da cemaatla gitmişti. “Camide kimse yok ki, kim seni bırakmıyor ? ” diye seslenince Sungur cevap verdi: “Efendim sizin camiye girmenize kim engel oluyorsa, beni de dışarıya O bırakmıyor” dedi.                                                                 Mesnevi’den

Benlik putuna tapıyorsun

mevlana.jpg

Senin benliğin seninle oldukça Emin olarak rahatça oturma, zira Senden putperestlik gitmemiştir. Hâlâ benlik putuna tapmadasın. Diyelim ki, kuşku putunu kırdın, Tutalım ki zan putunu akıl baltasıyla parçaladın. Böylece zandan, kuşkudan kurtulma başarısına ulaşınca, bu kez de, kendine güvenme sana put oldu kaldı.

Mevlânâ

Lânet’e "Aferin" dedim

mevlana.jpg

Eşşeğin arkasından "Nizameddin" dedim.

Pislik böceğine değerli "anber" adını taktım.

Şu dünya ahırında, laf olsun diye her pisliğe,

"yeşillik" adını verdim.

Kara maymunun boynuna "gerdanlık" taktım.

Aşşağılık kişiye “en yüce” dedim.

Zorda kaldım da, canın sıfatlarını toprağa verdim.

Candan özür dilerim.

Her şeytana, her lanetlenmişe, ademin görüntüsünü,

Tanrı halifesinin sıfatlarını verdim.

Kuzgunu “yeşilliğin bülbülü” diye çağırdım.

Dikene “ selvi” dedim “yasemin” dedim.

Şeytana “Cebrail” adını taktım.

Kenger”e apaçık “delil” dedim, durdum.

Yazıklar olsun ki lânetin, kötülüğün ta kendisine,

tamahımdan, ne kadar “aferin”ler dedim.

Kancık eşşeğe “şeyhzade” deyişim, eşşekliktendi,

akıldan değil.

Şu yanlış sözden tevbe ettim,

amma bu kadarcık söylemem de yeter.

                                Mevlânâ (Divan-ı Kebir’den)

Puta Secde etmeyenler

mevlana.jpg           Â

Daha önce hikayesi geçen padişahın soyundan

zalim bir padişah daha çıktı.

İsa dininde olanlara zulme başladı.

Büyük bir ateş yaktırarak yanına bir put dikti

ve puta secde etmeyeni ateşe atmaya başladı.

Kucağında çocuğuyla bir kadın getirdiler.

Çocuğu kadının kucağından alıp ateşe attılar.

Kadına “eğer puta secde etmezsen seni de atarız” dediler.

Kadın puta yaklaştı secde etmek üzereyken,

ateşe atılan çocuk ateşin içinden seslendi:

Anne sakın bunu yapma, puta secde etme,

ben burada çok rahatım,

Allahın nimetlerine nail oldum.

Her ne kadar görünüşte bu bir ateşse de

gerçekte bir gül bahçesi. Yüce Allahın cenneti” dedi.

Bunun üzerine başta çocuğun annesi olmak üzere,

halk kendiliğinden ateşe atlamaya başladı,

gelen atladı, giden atladı.

Bunu gören padişah utandı,

yaptığı işten dolayı mahçup oldu.

Gönlü sıkıldı, çünkü halk böylece,

imanına daha sıkı sıkıya bağlanmıştı.

                                                               Mevlânâ (Mesnevi'den)

Not: Burada yer alan Mesnevi'den hikayeler, **Mehmet Zeren'**in

2002'de yayınlanan "Mesnevi'de geçen bütün hikayeler" isimli

değerli eserinden alınmıştır. Kendisine saygılar sunarım. N.U.

Mevlânâ olmalı inceden…..

Mevlânâ olmalı inceden…..

S-Yağmur

Sen benim ilacımsın

5igr6cakz2d2tcarc738lcazob7sscam3sgexcaznh1dfcaws366ica8dljroca4hzvwgcax7v3l7callc5ilcawy8e97caqnu8w9cap3wmhccaef027xcak4u27pca2wp6sjcaguq3fgca6a0v2xcaef8cf3.jpg

Bir zerreyim ben,

Sen benim güneşimsin.

Ben gam hastasıyım.

Sen benim tam ilacımsın.

Kolsuz,kanatsız,

Arkanda uçar dururum.

Sanki ben bir saman çöpüyüm,

Sen benim kehribarımsın.

Mevlânâ

Mal toplayan utanmazlar

mevlana.jpg

Dünya arzusu ve şehveti külhana benzer,

Takva ve ibadet ise hamama...

Takva sahipleri bu dünya hamamında zevk ve safa içindedirler.

Çünkü onlar hamam girerek yıkanıp temizlenmişlerdir.

Bu dünyadaki zenginler, hamamı ısıtmak için külhana tezek taşıyanlara benzerler.

Cenabı Rabbül Alemin, hamam ısınsın, tavlansın diye onlara bir hırs vermiştir.

Hamama giren, yüzündeki temizlik ve güzellikten bellidir.

Külhandakiler de yüzlerindeki ve ellerindeki kir, duman ve isten belli olurlar.

Bu dünyada mal toplayan ve onunla öğünen,

ben şu kadar, bu kadar mal topladım.” diyen, gerçekte ;

“bu kadar tezek, bu kadar fışkı getirdim” diyor.

Bu sözler aslında yüz kızartıcı sözlerdir.

Fakat külhanda çalışanlar aralarında bununla öğünürler.

Sen akşama kadar altı küfe tezek getirdin.

Halbuki ben hiç zahmet çekmeden, yirmi küfe tezek taşıdım.” derler.

Külhanda doğup temizlik görmeyen kişi, elbette mis kokusundan incinir,

Hasta olur.

                                                            Mevlânâ****  (Mesnevî'den)                                                                                Â

Çocuğunu yiyen Ana

mevlana.jpg

Yeryüzü çocuğunu yiyen bir ana, Böyle olmasaydı elbette ağlardı çocuğuna... Yeni doğan çocuk doğar doğmaz ağlamaya başlar ya, Aklı olsaydı anasının karnındayken ağlamaya başlardı... Fakat aklı yok da ağlamaktan vaz geçer. Akılları olsaydı, öküzler eşşekler bile Gözlerinden kan saçardı... Bunca acıyı tattıktan sonra tatlı canımız Çaresini bulsaydı, bulutlar gibi ağlardı. Öylesine toprak altındayım ki, Şu Dünya altüst olsa da ağlasa yeri var. Kendine gel, sus kimsede can gözü yok... Bir can gözü olsaydı, Ağlardı...Ağlardı.

Mevlânâ

Katre'den umman olur

Hak bir gönül verdi bana

Ha demeden hayran olur

Bir dem gelir şadan olur

Bir dem gelir giryan olur

Bir dem sanasın kış gibi Şol zemheri olmuş gibi Bir dem beşaretten doğar Hoş bağ ile bostan olur

Bir dem gelir söyleyemez Bir (çift) sözü şerh eyleyemez Bir dem dilinden dür döker Dertlilere derman olur

Bir dem çıkar arş üstüne Bir dem iner taht es sera Bir dem sanasın katredir Bir dem taşar umman olur

Bir dem cehalette kalır Hiç nesneyi bilmez olur Bir dem dalar hikmetlere Calinus ü lokman olur

Bir dem div olur ya peri Viraneler olur yeri Bir dem uçar Belkıs ile Sultanı ins ü can olur

Bir dem varır mesçitlere Yüz sürer anda yerlere Bir dem varır deyre girer İncil okur ruhban olur

Bir dem gelir İsa gibi Ölmüşleri diri kılar Bir dem girer kibr evine Firavn ile Hemman olur

Bir dem döner Cebraile Rahmet saçar her mahfile Bir dem gelir gümrah olur Miskin Yunus hayran olur:

Yunus Emre

Yâ Hazreti Mevlânâ

Sensin âriflerin şâhı

Yâ Hazret-i Mevlânâ

Âşıkların pâdişâhı

Yâ Hazret-i Mevlânâ

Sen bir Sıddık-zâdesin

Hem mest-i bî-bâdesin

Deryâ-yı dürdânesin

Yâ Hazret-i Mevlânâ

Murtazâ'dan nisbetin

Çok acâib kisvetin

Pek büyüktür himmetin

Yâ Hazret-i Mevlânâ

Sen bir câh-ı rif'atsin

Halka **Hak'**tan rahmetsin

Bir pîr-i pür himmetsin

Yâ Hazret-i Mevlânâ

Kemahlı Mevlevî Şeyhi

Hacı İbrahim Hakkı Ef**.**

Şehit (Vef.1924)