Tahmis-i Yahya bey (16.yüzyıl)
Ahiret yolu gibi gurbete tenhâ gittim
Gittim ama ne acep valihü şeyda gittim
Yolun yarısında hey ben aklımı yitirdim
Bir gün oldu sonu geldi dertleri bitirdim
Sensiz kaldım gece ve gündüz ah ü vah ettim
Mahi koyun gibi boynum büküp hasret ile
Ağlayu ağlayu sensiz yine câna yettim
Ben zulmü sana değil her an kendime ettim
Ağladım geceler boyu canı kıldım yetim
Bir bir kesildi takatım kalmadı kudretim
Seni cânum gibi hoş tutmadum mâh-i siyâm
Bilmedüm kadrüni hayfâ vü dirigâ gitdüm
Canımdan hoş tutmaktı muradım ne çare ki
Oruç ayında gurbet içre ne çileler çektim
Kadir bilmekti hüner yazık, çok yazık ettim
Ne gönül kaldı ne akl ü firâset ne karar
Eyledüm kenümi bir zâlime yağma gitdüm
Gönülden akıldan geçtim geriye ne kaldı
Bir kıymet bilmezin cevrinden terane kaldı
Aşık ki aşkından bir deli divane kaldı
Çare yok sabra elümden ne gelür ey YAHYA
Emr-i takdîr-i Hudâ takazâ gitdüm
Sabırdır ya, sabırdır yoktur başka teselli
Bu işler elbette çoktan beri bes belli
Rabbin takdirine sarıl bu sana yeterli
Taşlıcalı Yahya bey (16. yüzyıl)