Kalender Ãekirge kalenderlikte birinci
Onun her söylediği, bu dünyada bir inci
Kalender’in kankası bilirsiniz Yusufçuk
Eni Kalender’den kısa, boyu da bir buçuk
Kalender bir zıpladı mı, Yusufçuğu geçer
Yusufçuk’tan özge eğriyi doğruyu seçer
Yusufçuk kararsızdır, hem şurada hem burda
Kalender tutarlıdır, hem ovada hem kırda
Bir gün bir dala kondu Ãekirge hoplayarak
Yusufçuk yetişti arkadan, nal toplayarak
Ãekirge dedi âNeredeydin ? hep seni andım
Gözlerim yolda kaldı, sıkıntıdan bunaldım
Yusufçuk başın eğdi, dedi âDostum Ãekirge,
Her zaman gelemem, ne diyeceksen tiz söyle
Karardı gitti Ãekirge, bir an durdu öyle
Nasıl dostsun sen ? yakışıyor mu sana böyle  ?
Yusufçuk’la Ãekirge henüz yepyeniydiler
Sevgiye, dostluğa daha baştan teşneydiler
Ne var ki bunlar birbirinden az çok  farklıydı
Yaradan öyle yaratmış, huyları da ayrıydı
Yine de anlaştılar, gönüllerde birleşip
Kafaları karışmadı, temelde eşleşip
Biri var derken, diğeri demedi asla yok
Biri aza kanarken, Â diğeri demedi çok Â
Gün oldu ya ters, ya  ayrı şeyler söylediler
Ama hiç bir zaman, “ kin’e” yenik düşmediler Â
Birbirine hiç benzemeyen bu iki varlık
Nasıl anlaştılar ? herkes baktı alık alık
Hey, kahraman yolcu sen bunları alıştırdın
Sapla samanı Destur ! bilmeden karıştırdın