img_yusufcuk210511.jpg

Kalender Çekirge kalenderlikte birinci

Onun her söylediği, bu dünyada bir inci

Kalender’in kankası bilirsiniz Yusufçuk Eni Kalender’den kısa, boyu da bir buçuk

Kalender bir zıpladı mı, Yusufçuğu geçer Yusufçuk’tan özge eğriyi doğruyu seçer

Yusufçuk kararsızdır, hem şurada hem burda Kalender tutarlıdır, hem ovada hem kırda

Bir gün  bir dala kondu Çekirge hoplayarak

Yusufçuk yetişti arkadan, nal toplayarak

Çekirge dedi –Neredeydin ? hep seni andım

Gözlerim yolda kaldı, sıkıntıdan bunaldım

Yusufçuk başın eğdi, dedi –Dostum Çekirge, Her zaman gelemem, ne diyeceksen tiz söyle

Karardı gitti Çekirge, bir an durdu öyle Nasıl dostsun sen ? yakışıyor mu sana böyle  ?

Yusufçuk’la Çekirge henüz yepyeniydiler Sevgiye**, dostluğa** daha baştan teşneydiler

Ne var ki bunlar birbirinden az çok  farklıydı Yaradan öyle yaratmış, huyları da ayrıydı

Yine de anlaştılar, gönüllerde birleşip Kafaları karışmadı, temelde eşleşip

Biri var derken, diğeri demedi asla yok Biri aza kanarken,  diğeri demedi çok Â

Gün oldu ya ters, ya  ayrı şeyler söylediler Ama hiç bir zaman, “ kin'e” yenik düşmediler Â

Birbirine hiç benzemeyen bu iki varlık

Nasıl anlaştılar ? herkes baktı alık alık

Hey, kahraman yolcu sen bunları alıştırdın Sapla samanı Destur ! bilmeden karıştırdın