Gözün aç var mı ey gâfil cihanda olmayan âşık.
Kuruldu aşk ile âlem, zemîn ü âsümân âşık.
Nedir bu hâl-i hayretbahş, pir âşık cüvan âşık.
Kim âşıkdır, kime âşık, niçin eyler figân, âşık.
Hüdâ âşık, resûl âşık, bütün kevn ü mekân âşık.
Çocuk bâziçenin, dil dilberin aşkı ile Sûzân.
Neden bilmem neden, bu sırr-ı âşkı bilmiyor insan.
Neden bilmem neden, bu hâleti derk etmiyor iz’ân.
Bakılsa âleme söyler lisân-ı hâl ile her an.
Hüdâ âşık, resûl âşık, bütün kevn ü mekân âşık
Kimi ağlar, kimi inler, kimi handân olur her bâr.
Kimi zevk u sürur içre, kimi dil-haste vü nâçâr.
Cihanda âşk eder bak, türlü türlü kendini izhâr.
Nedir bu râzi, gerçi bilmem amma eylerem ikrâr.
Hüdâ âşık, resûl âşık, bütün kevn ü mekân âşık.
Nedir bu hal-i müphem, âteş-i aşkı yakan kimdir.
Dil-i divâneyi zincir-i aşka bağlayan kimdir.
Gülen kim, güldüren kim, ağlayan kim, ağlatan kimdir.
Kim âşıktır Îlahi âşıka, ma ‘şûk olan kimdir
Hüdâ aşık, resûl âşık, bütün kevn ü mekân âşık
Tecelli eyleyince hubb-ı zâtı vech-i âdemde.
Şu’ûnât-ı cihan, geldi vücûda hepsi bir demde.
Nihan olmuşken ey BAKİ nevâ-yı aşk nâlemde.
Acep mi ben dahi da’vâ-yı aşk etsem bu âlemde.
Hüda âşık, resûl âşık, bütün kevn ü mekân âşık.
Yenikapı Mevlevîhânesi son Şeyhi
Abdülbâki Baykara (1883-1935)