Tekke Bekleyen Örümcekler

tarantula7.jpg

Bir iman işareti olan “Tekke” sözcüğü kullanıldığında allerjik kaşıntılara uğrayan laik’lerin aksine ben “tekke” sözcüğünü severim...

Ancak ben tekkenin örümceklisini severim. Türkiye tekkelerini 1927’den sonra hep örümcekler bekledi Ve ben onlarla arkadaş oldum.

İlk Tekkem Üsküdar’da Özbekler tekkesiydi. Bu tekke “Sultantepe” isimli bir tepenin üzerindeydi, yanında mezarlığı ile her taraftan görünürdü. Ben daha Tekkenin yolunu öğrenmeden uzaktan mezarlığın selvilerini görür “orada bir şeyler var...” derdim. O taraftan bir sıcaklık geliyordu. Bir zaman sonra gittim oraya.

Tekke gerçekten örümcekliydi, Selamlık odasının altı örümcekliydi, mescidin altı ahırdı ve örümcekliydi. Şeyh dairesinin altı sıradan örümcek yuvasıydı, o odalara girilmiyordu. Yıllar sonra bu bina tamir olduğunda örümcekler ortadan kayboldular, şimdi yeniden birer ikişer eski yuvalarına dönerek yaşama kaldığı yerden devam ediyorlar.

Örümcek yuvası ikinci Tekkem şimdi “sembolik” ayinler yapılan Galata Mevlevihanesiydi, buranın girişindeki eski kütüphane karakol, bahçedeki eski semahane gecekonduydu. Karakol’da polisler vardı, gecekondu’da yaşlı bir kadın oturuyordu. Kışın soba yakardı, sobanın borusu semahaneye uzanır, dumanlar binanın içinde dolaşarak çatıdaki aralıklardan çıkar giderdi. Buranın altı baştanbaşa örümcek yuvasıydı. Hücrelerden birinde eşek bağlıydı, diğerini sokak köpekleri işgal etmişti. Bu Tekke de yıllar sonra onarıldı, şimdi yeniden onarılıyor, örümcekler geri dönmediler. Yerlerini semazenler aldı.

Bu binanın birkaç sokak altında Kasımpaşa Mevlevihânesi vardı. O bina her yıl biraz daha yıkılarak sonunda ortadan kayboldu. Bu Tekkenin semahanesinde de bir yaşlı kadın, kontrplak, teneke, tahta ile bir gecekondu yapmış içine girmişti,. Bir gün enkaz yıkıldı, ama kadının  odası yıkılmadı. Çatıdan düşen direkler odayı tuttu. Geceden olayı duyup sabah “geçmiş olsun” a gittim. Bana çay demledi.

Üsküdar ve Yenikapı Mevlevihâneleri de birer “azim” örümcek yuvalarıydı. Üsküdar yıllar önce onarıldı şimdi  “cem evi” oldu. Diğeri 30 eylülde açılarak Zeytinburnu belediyesi “alış veriş merkezi” olacak veya sağlık ocağı.

Örümceği kaçmış tekke beni ilgilendirmiyor. Onarılmış ve “çağdaş” görünüme uyarlanmış tekke’den nefret ediyorum. Bu tekkeleri “sınıf atlamayı yüksek atlamadan yeğ tutan” yeni Müslümanların pek yakında “disko tekke” yapacaklarına yürekten inanıyorum. Ve yapıyorlar.

O yüzden ben  son elli yıldır “Eski Osmanlı tekkelerini” bekleyen örümceklerden yanayım.

Aman, geri kalan örümcekler kaçmasın.