Kuş Gribi Muhabbeti

Pazartesi günü boğazıma bir şey takıldı gaaak.guuurk. Fazilet fırsatı kaçırmadı – Sen kuş gribi oldun...dedi. Alçak Fazilet ölmemi bekliyor... –O da ne ? dedim – Haberin yok mu ? ortalık kırılıyor... yabani kuşlar havadan hastalık getirmiş... Kuş gribi var... tutulan ölüyor... evlerden kümeslerden tavukları, kazları topluyorlar... Seni de kaparlarsa götürürler... dedi. – Seni götürsünler dedim. Kafama bir gaga attı, karga beynim sallandı, gak gak gak. Cami avlularındaki güvercinleri de götürüyorlar mı ? dedim –Hayır onlar daha akıllarına gelmedi...dedi. Bizi dinleyen bütün kargalar gaaaak.guuuuk gırırırkkk. Gururuuk diye gülüştüler. Ama içime bir kurt düştü... Grip olacağım hiç aklıma gelmemişti. Kış mevsimi sakattır, olur mu ? olur. Tedbir almalı. Ama nasıl almalı ? acaba o hastalığın ilacı var mı ? varsa insanlar içindir. Kargalara yarar mı ? Fazilet'n kulağı deliktir, herşeyi duyar, söylemez. Usta'yı sever ya, bir kurnazlık düşündüm. – Sakın Usta da kuş gribi olmasın ? dedim. Gak...Guk. Yutmadı – Sen Ustayı karıştırma onun mayası sağlam, kendine bak, dedi. Gak.. Guuuurk.(çaresizlik sesi) O sırada Fazilet'e bir durgunluk geldi – Ne oldu ? dedim. – Usta hasta...dedi. Kuş gribi falan değil ama kalbi tekliyor... Şeker ve tansiyon yüzünden...dedi... Gözleri daldı Fazilet'in, birden dili çözüldü Gakkk. Guuuk... – Usta dedi evlenmedi, kitaplarla evli olduğunu ömür boyu söyledi durdu... Şimdi yaşlandı, acaba duvarlara sıra sıra dizdiği kitaplar gayrete gelip ona bir tas çorba pişirirler mi ? evlenseydi de şu yıllarda etrafında çoluk çocuk, torun torba koşuştursaydı, fena mı olurdu ? Fazilete bir şey demedim, Haklı karga...gark gurk...guuuk... Ne yapalım ? kader böyleymiş... Guuuk.guuuk. Usta'nın kimsesi yok ama biz varız.... Bir de onbeş günde bir evi temizleyen Sultan'la fatma... Guurrk.Tıssss...