Hanım Teyze Terliyor

Hanım teyze ter içinde. Hanım teyze terliyor... Sıcak kırk dereceye yakın... Tren'in içi Safranbolu fırını gibi...Gak Gak Gak... Ben trenin üzerinde, cehennem zebanileri gibi uçuyorum... Adapazarı ekspresi Arifiyeyi geçeli on dakika oldu... Önümüzdeki durak Sapanca... tren kızgın demir... ateş topu gibi gidiyor. Sapanca'dan binenler oldu, bizim Usta da beraber... Arapoğlu Usta'yı uğurladı... İçinde buzlar dolaşan çelik termosunu eline verdi, İki de simit aldı, trene bindirdi... – Kendine iyi bak...dedi... Usta trene bindi ama yer yok... ilk bulduğu koltuğa çöktü... Ben camın önünde gag gag gak... Vagonları saydım dört tane... eskiden bu trene altı vagon bağlarladı... Ellerinde vagon kalmamış... hurdaya çıkanları da tamir edemiyorlar. Gak Gak Gak... Çünkü vaktiyle Demiryollarına vagon yetiştirsin diye kurulan Adapazarı Vagon Fabrikası eksik çıkan yeni kanunlar yüzünden vagonlarını Demiryollarına satamıyor... Demiryolları vagon bulamıyor...Çileyi vatandaş çekiyor...Herkes ayakta kimse ses çıkarmıyor...Ben onların adına feryad ediyorum gak...gak...gak...tıss... Bir yaşlı teyze ter içinde ... Biletçi karşısına dikildi... –Bilet... Kadın irkildi, bir iki kımıldadı, acı gerçeği itiraf etti: -Biletim yok... Biletçi kızdı - O zaman in aşaği bir de hükümet gibi oturuyorsun... Kadın ağlamaya başladı. Birkaç kişi kadının yol parasını cezalı ödediler. Biri yaklaştı – Teyze nereye gidiyorsun ? –Oğlum böbrek hastası, diyaliz makinasında, Gebze'ye onu görmeye gidiyorum... Usta ayağa kalktı yolculara seslendi – Şu kadına para toplayalım... 8 milyon topladılar... Onur parayı götürdü... Saydı kadına verdi. Bende olsa ben de verirdim... Gak... Gak...Gak... ıhı... ıhı... ıhı. Usta trendekilerin duyacağı bir sesle dedi ki... - Biz zaten vergi vererek yurttaşlarımızın tren paralarının eksiğini ödüyoruz... Devlet bizden bir kere daha aldı... Yanımdaki kargalarla birlikte hep beraber dakikalarca gülüştük...