Suudî Arabistan Dış İşleri Bakanı prens Suud el- Faysal’a göre “Suudî toprağında bulunan Amerikan üslerinden hareketle Irak’a yapılacak her türlü saldırı, bu üslerin savunmaya yönelik niteliğini bozmamak için uluslar arası toplumun onayından geçmelidir” Kuveyt KUNA Ajansına açıklama yapan Bakan, Irak’ın BM denetçilerine kapıları açmış olmasına rağmen bölgede savaş tehdidinin henüz sona ermediğini söyledi.
Washington’a tek başına hareket etmemesi yolunda tavsiyede bulunan Suud el-Faysal, konunun Birleşmiş Milletlerde görüşülmesini istedi. Bakan “Suudî toprağında bulunan Amerikan üsleri “saldırı” değil “savunma” için verilmişti.Üslerin amaçları dışında kullanılmasına razı değiliz” dedi. Riyad’ın güneyinde yer alan Prens Sultan Amerikan Hava üssünde 5000 Amerikan askeri bulunuyor. Vahhabî Krallığı, 1991’deki Körfez savaşı sırasında, bu üsleri Amerikalılara, olası bir Irak saldırısına karşı krallığını koruması için vermişti.
O tarihten bu yana Riyad, bu üsleri Bağdada karşı kullanmayı birkaç defa Birleşik Amerikaya yasak etti ve Afganistan savaşı sırasına dahi sınırlı kullanım izni getirdi. Üslerdeki belirsiz ortam dolayısıyle Pentagon şu sırada Suudîlere güvenmeyerek Körfez Emirliklerinde yer alan diğer üslerini kullanma hazırlığı yapıyor...Böylece 11 eylül saldırısını gerçekleştiren 19 teröristin tümünün Suudî Arabistan kökenli oluşundan doğan Suudî-Amerikan soğuklaşmasına bir de “üslerin kullanımı” kriz eklenmiş oluyor...
Kutsal Suudî Arabistan toprağında şu veya bu sebeple Amerikan askeri bulundurulmasına daha önce Usame bin Ladin karşı çıkmıştı. Usame’ nin iki şartı vardı : Biri Yankee’nin evine dönmesi, diğeri Filistinlilere devlet hakkı tanınması... Şu sırada Suudî-Vahhabî devletinin istekleri de az çok aynı doğrultudadır. Ancak yöntem farkı var...Suudi “diplomasi” kullanıyor. Usame “terör...” bu yöntem farkı yüzünden enternasyonal bir felaket doğmuş durumda...Usame’nin özel savaş biçimi olan “terör” yöntemi, Suudî’lerin “diplomatik” yöntemlerini sollayarak inanılmaz bir küresel krize yola açtı... Halen bu krizin tam göbeğinde bulunuyoruz...
“Diplomasi” nin bittiği yerde “terör” onun biteceği yerde de artık ne başlar ? şimdiden bilinmiyor... Herhalde gizli grup terörü yerine açık devlet terörü...Vur kaç yerine vur bekle...Şimdi Amerikalıların başlattığı gibi...Sonrası da herhalde yeryüzünün parçalara ayrılarak her bir parçanın uzayda ayrı istikamete yol alması...Bir zamanlar Yahudi stratejist Herman Khan’ın “üzerime gelirsen yeryüzünü patlatırım” sloganıyla kürenin ortasına inecek ve dünyayı infilak ettirecek bir proje üretmişti...ABD ile eski SSCB arasında yıllarca süren akıl almaz füze inatlaşmasında son noktayı oluşturan bu çılgın proje "yeter artık" diyenler yüzünden rafa kalktı da kurtulduk.
Aslında sözü bitirmemeli...Söz biterse felaketin başlayacağını son olaylarda bir kere daha öğrendik...Eğer Vahhabî-Suudî Arabistan,Usame’nin yaramazlığı yüzünden kesilen “söz”ü bittiği yerden yeniden yakalayıp ileri götürebilirse İslama ve İnsanoğluna sınırsız hizmet edecektir...Yeryüzünde demokrasilerin geliştiği çağlardan beri “söz” e çok iş düşüyor... “Silah” uzun asırlar denendi...Sonra “silah ve söz” icat oldu...Şimdi sadece “söz” geçerli...Artık “ Söz silahtan ileridir...”
Bir Latin Amerika teröristi “Başınıza bir tabanca dayandığında lafı uzatabildiğiniz kadar uzatın...” demişti. Sözün sadece anlaşmaya değil, kızgın pratikte silahtan kurtulmaya da yaradığını anlatmak istiyordu... Ayrıca ben “söz”ün silahtan daha da keskin olduğuna inananlardanım...Akıllı adamlar kurşun yerine “sözle” döğüşürler...Yerine ulaşacak bir sözün delmeyeceği zırh yoktur. Üstelik çağımız bir TV,Media ve İnternet çağı olduğuna göre “söz” daha da ulaşılmaz bir güç kazanıyor... Kimin anlatacak derdi varsa “söz”e baş vursun...Kimin “söz”ü akıllı ve uygunsa onun dediği olsun...
Dünyada kaleşnikof gibi “söz”ler dolaşsın..eli kan, kılıcı kan, sinesi üryan rambo’lar yerine “söz” ramboları ekranları doldursun... Usame “Yankee Go Home” derken ateşli sopalı Antrax’lı, serin gazlı bir yola girmeyip adam gibi konuşsaydı belki şimdi Suud el-Faysal’ın yerinde o olurdu. Cahil arap “Söze kan karıştırdı...” Büyük fırsat kaçırdı...Ama 0, 5000 asker de bir sözle geri gider miydi ? bilmem...Allahüalem. (Arşiv’den)