(Arşiv'den)
On yıl önce Kuveyt’i işgal eden Irak’a karşı Körfez Savaşı’nın birinci perdesi kapandığından bir yıl sonra, savaşın Amerikan Cumhurbaşkanı Baba George Bush, 1992 yılının nisan ayında Kuveyt emirinden ödül aldı. Bush ödül törenine katılmak üzere o zaman kalabalık bir hey’etle Kuveyt’e gitti. Emir el-Ahmed’in misafiri oldu. Baba Bush’un hey’etinde eşi bayan Barbara, iki oğlu Neil ile Mervin, eski Dış İşleri Bakanı James Baker, Bush’un Beyaz Saray Genel Sekreteri John Sununu ve Körfez Harbi’nde ABD Genel Kurmay Başkanlığı Harekat Dairesi Başkanı General Thomas Kelly vardı.
Kalabalık, Kuveyt emirinin özel rezidans’ına yerleştiğinde, adına kazanılan zafer sarhoşu küçük Emirlikte, gerçek bir bayram havası vardı. Hayatını kurtaran Amerika’ya karşı derin bir şükran duygusu yaşayan Kuveyt, olağanüstü misafirlerini nasıl ağarlayacağını bilemiyor, onlara hediye üzerine hediyeler yağdırıyordu... Bayan Bush, ağır takılarla donatılırken Başkan’ın tüm refakatçılarına altın Carter saatlar dağıtılıyordu. O yıllarda, her nedense Amerikan Basını’nın üzerinde fazla durmadığı bu ziyareti hikaye eden araştırmacı yazar Seymour Herch, kitabında Beyaz Saray sözcüsünün bir anısını naklediyor. Sözcü demişti ki : “ Bush’a verilen hediyelerin cins ve adet listesini ancak 4 ayda tamamladık...”
Bush’un heyetinde bulunan iki oğlu Neil ve Marvin eski bakan Baker, işsiz kalan genel sekreter John Sununu, emekli General Thomas Kelly, Kuveyt’e iş takibine gelmişlerdi. Ancak Bush’un Kuveyt’ ten ayrılmasını bekliyorlardı, zira Bush yola çıkarken general Kelly’ye “ Ben Kuveyt’ten ayrılmadan önce iş konuşmaya girişmeyin yakışık almaz...” demişti.
Ödülünü alan eski başkan Bush, eşi Barbara ile birlikte Kuveyt’ ten havalandıkları saatlarda geride Pazar kurulmuştu. Gazeteci Seymour Hersh bu pazarı şöyle anlatıyor: “Baker ve general Kelly Amerika’nın büyük doğalgaz şirketi Enron adına harpte tahrip olan enerji tesislerinin inşaası için Kuveyt Hükümetiyle anlaşmalar imzalamak peşindeydiler. Enron, Subiya’da kurulacak 3 milyar doları aşkın 2400 megavatlık tesis projesini kazandığında, general Kelly’ye 1,5 milyon dolar ücret ile her megavat başına 1000 $ ek komisyon ödeyecekti.
Houston’da iki petrol şirketini temsil eden Neil Bush, Kuveyt su ve elektrik şirketine makine ve parça satmak, ağabeyi Marvin ise enerji tesisleri çevresinde milyarlarca dolarlık güvenlik sistemi kurmak için anlaşma yapmak istiyordu. Bush’un iktidarı kaybetmesiyle parasal sıkıntıya düştüğünü göz önüne alarak geziye dahil ettiği John Sununu, Westinghouse lehine Kuveyt şehrinde kurulacak 1 nilyar dolarlık elektronik erken ikaz şebekesi kontratını ele geçirmeye uğraşıyordu...”
Savaş artığı iş adamları vakit geçirmeden Kuveyt Başbakanı Abdullah-el Saad’dan başlayarak Emirliğin tüm üst düzey yetkilileri ile görüşmelere başladılar. Kuveyt’te bulunan yürekli bir Amerikalı bankacı durumu şöylece özetledi: “ Buraya sadaka toplamaya gelmeleri utanç verici...”
Körfez savaşından sonra Kuveyt’te parsa toplamaya gidenlerin hikayesini yazan araştırmacı Seymour Hersh, bu konuda en çarpıcı örneği Savaşın ünlü kumandanı “çöl ayısı” lakabı ile anılan general Norman Schwarzkopf’tan veriyor... Schwarzkopf diyor ki : “ Bana da dört beş Amerikan şirketi gelerek Kuveyt’te iş pazarlamam için büyük komisyonlar önerdiler. Bir grup büyük projeyi çıkarma karşılığı 150 milyon dolar teklif etti. Gidip Emire “ Hey benim için şunu yapmanı istiyorum “ deseydim, işi bağlardım. Ama emrimde ölümü göze alan binlerce Amerikan askerinin gözünde küçük düşerdim... Reddettim...”
Ben vaktiyle bu general hakkında “Ayının zoruna bak” başlıklı bir yazı yazmıştım. Batı basınında Schwarzkof ile bir röportaj yapmışlar ; General, Arabistan’ın Lawrence’ine hayran olduğunu söylemiş. Lawrence’in “Hikmetin Yedi Direği” isimli kitabını okumuş... O kitabı okuyan Türk'lere düşman olur... Ben de kızıp “Ayının Zoruna Bak...” demiştim. Şimdi pişmanım. Bu adam iyi adammış... En azından kan pazarında iş tutan başkuşların arasına karışmamış... Namuslu bir asker... Bravo doğrusu... Rabbim diğerlerine de nasip etsin... Gelecek savaşların gizli açık başkuşlarına ders olsun... Dünyada dürüstler de varmış... (Arşiv'den)