Dünyanın bir no’lu devleti ABD baş düşmanı olarak bir süredir kullandığı Ladin’i bitirdi. Ladin isminin eskidiğine ve inandırıcılığını kaybettiğine kanaat getirerek bu adı piyasadan kaldırdı. Örtbas etti. Şimdi dünyayı korkutmak ve sindirmek için başka bir isim bulacak.
Bir Vahhabi saldırısı olan 11 eylül olayından sonra Amerika parmağını “El Kaide"ye ve Bin Ladin’e uzattığında konu az çok belli olmuştu. O vakit bir düşman yaratılacağı ve bunun uzun süre “yakalanmayacağı” gün gibi ortadaydı. Biz o zaman yazdık: “bu adam yakalanmayacak” dedik.. Öyle oldu.. Amerika dünyanın her yerinde karşıtlarını yakalamak için Bin Ladin’i ve el-Kaide’yi kullandı. Nereyi bombalamak istese oraya “Kaide” damgasını vurdu. Bin Ladin imajını öncü olarak gönderdi ve arkadan mel’anet çarklarını işletti. Dünya Ticaret Merkezi bombardımanında 5000 kişi öldü dedi, kendisi sadece Irak’ta 5000 çocuk öldürdü. Afganistanı delik deşik etti, Somali’yi şehir şehir, kasaba kasaba ev ev yaktı..
Dünya sahnesine çıktığı günden beri düşmanlarına karşı savaşarak ayakta kalmış bu şaibeli siyasi birliğin başlıca sermayesi olan yalan endüstrisi, Ladin efsanesini on yıl kullandı. Şimdi fabrika yeni bir yalan paketi sunacak.
Dört tane çılgın arabı aylarca hazırlayıp “World Trade Center” in ikiz kulelerinin üzerine gönderen, Amerika içinde yönetimle kan davasına girişmiş bir grup eski askerdi. Bu grubun başını Başkan Eisenhower’in zamanında general Leyman Lemnitzer isimli negatif ruhlu bir general çekiyordu. Daha o zaman Başkanla ters düşmüş, yolları ayrılmıştı. Az bir zaman sonra dünyasını değiştirdi, ama adamları Amerikan sistemi içinde el altından fesat yuvası kaynatmaya devam ettiler.
Yıllar sonra başkan Kennedy’yi hedef aldılar. Kübaya karşı “domuzlar körfezi” çıkarması adı altında bir sefer düzenlemişlerdi. Dönemin başkanı bunu engelledi. Başarısız kıldı. Başkanı öldürdüler. Amerika’da kaatil tutarak bir insanı öldürmek an meselesidir, Bu ülkede pek çok kiralık kaatil sokaklarda her gün iş arıyor..
Amerika Birleşik Devletlerinin deniz piyadeleri marşında “Montezuma'nın dehlizlerinden Tripoli kıyılarına kadar, ülkemiz için hem karada hem de denizde savaştık…" cümlesi vardır. Amerika savaşla ayakta durduğunun farkındadır. Kurulduğu yıllardan beri süren bu savaşta Amerika geliştirdiği teknelojisi ile dünyayı ayakta tutuyor. Dünya insanları vaktiyle Londra ve Paris için nasıl çalıştılarsa şimdi de Newyork, Washington için öyle çalışıyorlar. Amerikan yaşam biçiminin dünyaya zorla hediye ettiği "ruhsuz zengin insan modeli" için canlarını, ailelerini, mallarını vermeye devam ediyorlar.
Dünyanın pek çok yerinde fakir ve bahtsız insanlar, Amerikalı zenginler yaşamlarını güvenle sürdürsünler diye herşeylerini feda ediyorlar. Hiçbir Amerikalı çocuğun Irak’lı veya Afganli bir çocuktan farkı olmadığı halde ondan daha fazla yaşama hakkına sahip olduğu anlaşılıyor. Dünyanın bu manzarasını değiştirecek bir yiğit çıkar mı dersiniz ?