/* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Normal Tablo"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin:0cm; mso-para-margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:10.0pt; font-family:"Times New Roman"; mso-ansi-language:#0400; mso-fareast-language:#0400; mso-bidi-language:#0400;}
(Arşiv'den)
Petrol’den önce yeryüzünün ilk uyanıkları olan Avrupalı’lar dünyanın tüm zenginliklerinin Hindistan’da olduğuna inanırlardı. Marko Polo’nun seyahatindan sonra başlayarak dört yüz yıl süren bu Hindistana ulaşma sevdası, Avrupa’ya Amerika' yı keşfettirmiş, büyük ticaret yollarını açtırmış, Hindistan yolu üzerinde bulunan Osmanlı devletini saf dışı ettirmişti.
Avrupa’da Hindistana gitme yarışı 16. yüzyılda Portekizlilerle başlamıştı. Bir buçuk yüz yıl sonra bu yarış kanlı bir İngiliz-Fransız rekabetine dönüştü. Son iki yüz yıl içine tüm Asya’nın muazzam serveti Avrupa’ya aktı. Dünyanın tüm ülkeleri iki yüz yıl boyunca Paris ve Londra sosyetesine çalıştı.
Bu sırada İngiliz-Fransız çekişmesi Afrika’ya da sıçramış, Fransızlar kıta’nın kuzeyine yerleşirken İngilizler kuzeydoğu ve güney ülkelerine göz dikmişlerdi. Bu paylaşmanın odak noktası Mısır’dır. Süveyş kanalının bir Fransız olan mühendisi Ferdinand de Lesseps’in İngilizleri fena kızdırdığı anlaşılmaktadır. Nitekim İngiltere Lesseps’in 1869’da açtığı Kanal’ın tüm hisselerini borsalardan satın almıştı. Kanal çalışmaya başladığında Mısır şeklen Osmanlı İmparatorluğuna, aslen İngiltere ve Fransa’ya’ya bağlıydı.
1875’te Mısır maliyesi iflas etti, 1876’da “Düyun u umumiye” genel borçlar idaresi kurularak tüm devlet gelirinin yarısı dış borçlara ayrıldı. 1878’de I. Mısır Meşrutî idaresi kurulduğunda Mısır’ın bayındırlık bakanı bir İngiliz, maliye bakanı bir Fransız’dı. Kanal’ın açılışından 13 yıl sonra 1882’de İngilizler Mısır’ı fiilen işgal ettiler. Manda sistemi kuruldu. İşgalden sonra Mısır, İngiliz genel valileri tarafından yönetildi.
Arabî Paşa’nın milliyetçi direnişini kırarak Mısır’a egemen olan İngiltere’nin, bu ülkeye atadığı ilk genel vâli, Cromer Lordu Evelyn Baring’tir. Çok az güldüğü için “suratsız Baring” lakabı ile tanınan bu vâli, Mısırı 1882 ile 1907 yılları arasında 25 yıl yönetti… Doğulu’ların kafalarında “simetri” duygusu bulunmadığını ileri süren Cromer Lordu “Modern Mısır” başlığı ile yayınladığı anılarında şu görüşlere yer vermişti:
“Kesinlik, Doğu kafası için nefret edilecek bir şeydir. Kolayca büyük yanlışlıklara yol açabilecek bu kesinlik yokluğu aslında Doğu kafasının genel karakteridir. Avrupalı sağlam düşünür. Meseleleri açıkça ortaya koyar. Mantık öğrenmiş olmasa dahi doğuştan mantıklıdır. Tabii olarak şüphecidir Bir teklifin doğruluğunu kabul etmeden önce delil ister. Daima canlı duran zekâsı makine gibi çalışır. Doğu kafası ise ülkesinin pitoresk görüntüleri gibi en yüksek noktada simetri duygusundan yoksundur. Düşünce sistemi düzensiz ve dağınıktır. Arapların ataları söz ilmini en yüksek dereceye çıkarmışlarsa da onların torunları en dar anlamda düşünce yeteneğinden yoksun kalmışlardır.”
Cromer Lordu kitabında daha sonra Doğuluları ve Arapları “enerji ve girişim” yoksunu “saf” kişiler olarak tanımlamakta, onları “sadakatla yaltaklanmaya hazır” entrika ve kurnazlığa yetenekli, hayvanlara karşı acımasız insanlar olarak göstermektedir. Cromer Lordu’na göre Doğulu ne doğru dürüst yolda ne de kaldırımda yürümesini bilir. Dağınık kafası, yolların ve kaldırımların yürümek için yapıldığını fark eden Avrupalı zekâsının yanına dahi erişemez. Doğulular sağlam yalancıdır. Hareketsiz ve şüphecidirler. Tek kelime ile Anglo-Sakson ırkının açıklığına, doğruluğuna ve asâletine ters düşerler.
Balfour Kahire 1900 Cromer Lordu Evelyn Baring’in emekli olduğu gün devrin İngiltere Başbakanı Balfour, 30 temmuz 1907 günü Avam Kamarasında, Mısır’a yaptığı hizmetlerden dolayı kendisine elli bin İngiliz lirası emekli ikramiyesi verilmesi için teklifte bulunurken onun hakkında şunları söylemişti:“Neye elini sürdü ise başarılı oldu. Son yirmi beş yıl içnde Lord Cromer’in Mısır’a yaptığı hizmetler bu ülkeyi sosyal ekonomik çöküntü batağından çıkarmış ve onu mali ve ahlakî yönden Doğu halkları arasında en ileri bir duruma yükseltmiştir.”
Oysa ki Mısır’ın sosyal ve ekonomik çöküntüsüne neden olan bizzat İngiltere’nin kendisiydi. Fiili işgalden önce Mısırda devlet tekellerinden vazgeçilerek ticaret “liberalize” edildi. Yabancıların ekonomik etkinliklerinin hızla artması ile başa baş gelişen borçlanma süreci, “modernleşme” yatırımları ile hız kazandı. O sırada 367 milyon frank olan dış borç, 17 yılda 2,5 milyar frank/100 milyon sterline çıkmıştı. 1875’e Mısır maliyesi bu yüzden iflas etmişti.(Yüzbaşı Bennet'in hatıraları, nezih Uzel) (Resimler:Courtoisie Google-Yahoo)