Sokağa İş düştü

37424_tunus-olaylar-cikti.jpgcailloux_.jpg Tunus, 16 ocak 2011        Süveyş 26 ocak 2011 (Courtoisie Yahoo)           (Courtoisie Paris Match)

Vikileaks belasının  richter ölçeğinin en üst düzeyinde  bir siyasi depreme yol açacağı belliydi. Dünyanın tüm yerleşik ihanet şebekelerinin bir sel felaketi ile sarsılacağı anlaşılmıştı. Demokrasi diye, globalizasyon diye, serbest ekonomi, çağdaş demokrasi yok bilmem ne ? diye halkları soymanın sonu geldiği ufukta beliriyordu.

Ekonomik bunalımların, işsizlik sorunun, enflasyonun kasden çıkarıldığı belli olmuştu. Ve halk sonunda patladı. Şimdi sokağa iş düştü. Yollara dökülen 8 bin insan **Tunus’**u karıştırdı. 16.000 kişi Yemende sıra bekliyor.

Günde 2 dolarla hayat geçiren Yemen’in yüzde kırk halkı göğsünü diktanın silahlarına açtı. Artık ölüm tehdidi kimseyi durduramayacak Zaten ölü yaşamaya mahkum edilmiş insan kütlelerini daha fazla durdurmak mümkün olabilir mi ? İnsanları soyup sovana çevirerek ülkeleri bir avuç soysuz dejenere zenginin eline bırakmak olur mu ?

miszir.jpgmisir-da-el-baradei.jpg

Mısır’ın en şerefli adamı Baradai dedi ki “ne yaptıysak fayda etmedi, nasihat verdik olmadı, siyasi program teklif ettik, tutmadı, parti kurduk yürümedi, yolsuzluk ve ihanet her gün inatla artarak bacayı sardı, sonunda gençler işi ele aldılar… Sokağa iş düştü ” Dünyanın sevip saydığı Arap Birliği Başkanı Baradaı Kahire’de Hüsnü Mubarek’in sarayına doğru yürüyor... Binlerce insan arkasında.. Hey  mubarek Hüsnü Mubarek, bunu da mı görecektin ? Göstermelik çakma seçimlerle kendini seçtire seçtire bu günlere geldin.. Allahın izniyle şansının çizgisi buraya kadar.

Dünyada demokrasiye izin vermemiş, halklarının başına yılan gibi çökmüş  tüm sahte halk önderleri kendi izine düşmüş Sibirya kurtuna benziyorlar. Ünlü Sibirya kurdu, karla kaplı korkunç ormanlarda dolaşırken farkına varmadan daire çizer, yola devam ettikçe dairelerde ayak izleri çoğaldığında onların kendi izi olduğunu anlamaz, sürüye yaklaşıyorum diyerek daha fazla koşarmış, daha fazla, daha fazla derken yorulur düşer ölürmüş. İşte olay bu...

Aslında özellikle Fas’tan Endonezya’ya kadar kurumlarını yitirmiş veya kuramamış tüm İslam ülkeleri yüz yıllardır bu yorgun kurtlarla yönetiliyor. Fas’ta kral Hasan, Cezayir’de Buteflika, Tunus’ta kaçak bin Ali, Libya’da Kaddafî, Mısır’da Hüsnü Mubarek, Irak’ta devrik Saddam, Afganistan, Pakistan, Belücistan öylece gidiyor.

Bu ülkelerin halklarının birbirleri ile teması dikkatle önlenmiştir. Fas Cezayirle kavgalıdır, Cezayir, Tunus’la anlaşamaz, **Tunus Libya’**ya dargındır, Libya Mısır’a küskündür, Mısır Suriye’ye kızar, Suriye Lübnan, Ürdün ila nihaye uzayıp gidiyor

Bu ülkeler bir atlamalı birbiri ile barışıktır. **Fas Tunus’**la, **Tunus Mısır’**la, Mısır Pakistan’la iyi geçinir. Bu haritayı kim çizdi ? Tabii ki dünyanın bu haritası emperyalist Batılı’ların savaş coğrafyasıdır. Onlar çizdiler. Her ülkeye kendi adamalarını koydular. Birbiri ile Kavgalı ülkelerin arasında vize yoktur, halklar en yakın komşuları, akrabaları, dindaşları, dildaşları  ile temas edemezler. Emperyalistlerin başlıca maksatları  halklar birbiri ile temas etmesin. Gençler anlaşmasın, soygun gideceği yere kadar gitsin. İşte şimdi soygunun sonu geldi. Enternet bir anda tüm hesapları tersine çevirdi. Hiç akıllarına gelmemişti.

Halk düşmanı, yol kesici, haydut, uygarlık engeli, iktidar hırsızlarının şimdi tek çareleri uluslararası iletişim araçlarının kökünü kazımaktır. Yoksa kendi kökleri kazınacak.