Atatürk askerlik bilirdi

3c24b1.jpg Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretleri Çanakkale’de ayaktaydı. Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretleri Kocatepe’de ayaktaydı. Gazi Mustafa KemaI Paşa hazretleri Afyon Başkumandanlık meydan savaşında ayaktaydı.  Çömelmemişti.

ataturk_afyon_kocatepe1.jpg  Ne var ki, o Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ordusundan dün yayınlanan mesaj’a göre Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretleri “askerlik bilmezdi” Çünkü bu mesajda  “Muharebede çömelmek askerlik gereğidir…” deniyordu.

Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri Çanakkalede çömelmediği için göğsünden kurşun yedi. Cenab-ı Hakk’ın lutfu keremi ile yara bile almadı. Çünkü karşıdan gelen İngiliz kurşunu saatini parçalamıştı.

Gazi Mustafa Mustafa Kemal Paşa hazretleri Suvla körfezi çıkarmasında İngilizlerden korkarak kaçan bir  grup askerin önüne geçerek şöyle haykırdı : - Nereye gidiyorsunuz ? düşmandan kaçılır mı ? Can korkusuna kapılmış askerler – Kurşunumuz bitti, dediler. Paşa –Süngünüz yok mu ? dedi. Askerler – Var, dediler… Paşa emri verdi – Süngü tak… yat. Askerler Süngülerini takarak geri döndüler. Gazi Mustafa Kemal Paşa daha sonra anılarında “Savaşı kazandığımız an işte tam o andı” diye yazdı. Paşa cepheden koşarak kaçan askeri geri döndürmüştü. Aynı paşa o savaşta askerlerine : “Bu gün size “Ölmeyi emrediyorum…” demişti. Gazî Paşa bu tarihî emri çömelmeden, ayakta vermişti.

Çanakkale savaşında Gazi Mustafa Kemal paşa bir savaş sahnesini yine anılarında şöyle anlatmıştı: “Öleceklerini, şehit olacaklarını tam bilerek gidiyorlardı. Ellerinde küçük Kur’an-ı kerimler vardı. Okuyarak gidiyorlardı. Bunlar ne mubarek, ne yüksek ruhlu askerlerdi…”

Aynı savaşta bulunmuş pederim Tabib binbaşı Mehmet Muhlis Şumnu (Uzel) çocukken bize şunları anlatmıştı: “ İngilizlerle Türkler yer altında tunel kazarken karşı karşıya gelerek savaşa tutuşmuşlardı. Bizimkiler deliğe her girdiklerinde tek kurşunları kalana kadar çarpışıyor ve ölüyorlardı. Arkadan gelenler şehitleri ayaklarından çekerek dışarı çıkarıyor, deliğe kendileri giriyor ve ölüyorlardı. Cepheden gelen sıhhıyye askerlerinin anlattıkları bu olay ve benzerleri günlerce devam etti”

Çanakkalede Alman kumandan Liman von Sanders paşa Mustafa Kemal’i Anafartalar cephe kumandanı olarak tayin ettiğinde Mustafa Kemal atına atladı ve sabah gün ağaran saatte vazifesinin başına geçti. Karargaha geldiğinde önceki kumandanın henüz uyuduğunu söylediler. Mustafa kemal haberi getiren emir subayına “ Git uyandır, savaşta askerin vazife duygusu, ölüm korkusundan ileridir” dedi. Bu sözler dünya savaş tarihinin en çarpıcı cümlesidir.”

ataturk_afyon_kocatepe.jpg Bir gerilla savaşındaki bölgesel menzil çatışmasını, yeryüzü tarihinin en kıyasıya “İmha Savaşı” ile bir tutan zamanımızın deneyimsiz salon generalleri, cephede çömelmeyi “savaş gereği” olarak bildirdiler. İnsanların sapır sapır dökülüp kanlı ceset parçalarının toprağa karıştığı bir lanet savaşı stadyumda futbol maçı zanneden şaşkın politikacılar cepheye giderken  gravatlarını da boyunlarında beraber götürdüler. Süt beyaz gömleklerinin üzerine lacileri çekmişlerdi. Orada oynayıp duruyorlardı. Sanki aşağıda maskeli balo vardı. Halbuki o dağların iki adım ötesinde yine belalı bir savaşın içinde olan Azerbaycan'ın kutlu devlet reisi Aliyev, cephedeki askerlerin yanına giderken savaş kıyafeti giymişti.

Cephede çömelmeyi askerlik gereği sayan yirmi birinci asır Ankara generalleri, Sadece Mustafa Kemal Paşa’yı değil, yedi asır önce verdiğimiz Niğbolu savaşında, gece yarısı düşman hatlarının arasından çömelerek, emekleyerek değil, beyaz atı ile geçen ve Kale bedenine geldiğinde muhafız  paşaya “Bre Doğan…” diye seslenen Yıldırım Beyazıt’ı da, Mohaç'ta göğsüne değen Macar okları ile atının üstünde dimdik duran Kanunî Sultan Süleyman’ı da, Fetih'te atını denize süren Sultan Fatih’i de, Plevne savaşında üzerine vızır vızır Rus kurşunu yağarken metrislerde ayakta dolaşan "şanı büyük" Gazi Osman Paşa'yı da “muharebe bilmez” ilan ettiler… Hayırlısı olsun.

Tebrikler.