-Neredeydin ?
-Kaçtım…
-Neden ?
-Savcılar filleri topluyordu.
-Sen fil misin ?
-Hayır **karga'**yım, ama onlar bana **fil'**sin derse, karga olduğumu anlatamam
-Gagan da benziyor ya hortuma…
-Onlar benzetirse, benzemek zorundayım.
-Sen de fil hortumu gibi pis gaganı her yere sokma…
Uzun zamandır birbirlerinden ayrıydılar. Aylardır görüşmemişlerdi. İki karga da ayrı yerlere uçarak kendi çöplüklerine dalmışlardı. Gerçen hafta buluştular. Rezalet her zamanki gibi rezil, kuşkulu, saldırgan, Fazilet de her zamanki gibi ağır, olgun ve meraklıydı.
Kargalar arası muhabbetin böylesine hiçbir karga dayanamaz. Kargalığından utanır da kaçar gider. Nedendir bilinmez Rezalet bir zamandır buralardan uzaklaşmıştı. Fazilet sordu:
-Doğru söyle neden kaçtın ?
-Konacak yer bulamadım…
-Nasıl olur bütün Sapanca ağaç dolu, çöplük ise fazlasıyla…
-Öyle değil yeni yapılan Kaymakamlık binası var ya…
-Evet, ne olmuş ?
-Onun yanında asırlık dört tane çam ağacı vardı**, Kaymakam** yeni odasına yerleşince onları kestirmiş.
-Neden ?
-Gölü göremiyormuş.
-Sana ne bundan ?
-Ben o ağaçları severdim, hep gider üzerlerine konardım, bir sabah baktım ağaçlar yerinde yok, -geceki fırtınadan devrildi, biz de kestik dediler, yalan. Ben de kızdım ormana kaçtım…
-Git Kaymakama söyle o ağaçların yerine yenileri diksin ?
-Kaymakam beni dinler mi ?
-Kargaca bilir o, Dinlemezse kafasını gagalarsın…
-Olur.