Borsa'nın çan sesleri

Bir bölük halk deniz gibi köpürüyor
Bir bölük halk dalga dalga secdede
Bir bölük halk kılıç gibi savaşıyor
Bir bölük halk kanımızı  içmede
                                             Mevlana

Borsa haberlerini izliyor musunuz ?
Newyork borsası sabahları açılırken ve akşamları kapanırken çanlar çalınıyor..
Görüntüye toplanan bir grup insanın candan alkışları ve feryat figan haykırışları ile bir kıyamet kopuyor…
Bando mızıka, davul zurna, tef dümbelek darbuka, dilsiz kaval zilli maşa, banderola akordeon, mandolin kitara ile dünyayı soyuyorlar.

Komünizmden paçayı kurtaran Kapityalizm düzeni,  dokuz kol çengi ile yaşlı yeryüzünü, geceleri ve  gündüzleri talan ediyor…
Çapul, yağma, garet, hırsızlık, uluslar arası dızdızcılık, manıtacılık, irtişa rüşvet, üç kağıt, kumar tüm hızıyla devam ediyor…

Kolundan tutup, neye uğradığını anlamadan, sahneye sürdüğü, tetikçi Arabın, kuşça canını, World Trade Center’in altmış dördüncü katına yapıştıran,  Birleşik Devletler derin devlet kadrosunun, gizli Amerikan generali, şeytanı kalbinden delip, dörtyüz ton enkaza çevirdiği kanlı ocağını başına geçirdi ama, bunlar şenliğe devam ediyorlar…
Nisbet yapar gibi…
Misket-bilye tokuşturan sokak çocukları örneği dünya yuvarlağı ile zıp zıp oynuyorlar…

***

Şimdi bir “kriz” lafı tutturdular…
Fabrikaları tatil edip, bankaların kapısına kilit vuruyorlar…
Nedir  ? ne oluyor ? bu “kriz” nedir ? “kriz” ne demektir. ?
Kimse bir şey anlatmıyor.

En sağlam iktisatçılar aval aval bakınıp duruyorlar.
Anlatmıyorlar, acaba anlamıyorlar mı ?
Halkın sorularına cevap yok…
Kendileri bir şeyler biliyor, aralarında konuşuyorlar.
 
Merdiven altında, tavan arasında, karanlıklarda, kuytu yerlerde fısıldaşıyor ama...
Kimseye bir şey sızdırmıyorlar.
Hiçbir şey söylemiyorlar. Söyleyemiyorlar. Acaba söylemeye güçleri, anlatmaya mecalleri mi yok…? belki olanlar öylesine yeni ve öylesine anlamsız ki, bunları açıklayacak kelime henüz dünya dillerinde yok… Beyinlere yerleşmemiş, ilerde doğacak kelimelerin tohumları daha hayalhanelere düşmemiş, yumurtalar döllenmemiş…

Son "kriz" lafı çıktığında biri "olmayan paraların üzerinde plan kurmuşlar" dedi. Krizin bir "kredi krizi" olduğunu söyledi. Galiba o zamandan bu yana daha iyi bir tarif yapılamadı. Bu adamlar boğaya özenen kurbağa gibi şiştikçe şişmişler, birden patladılar, hepsi bu...

***

Ganalı Obama’nın yönetimi piyasaya 800 milyar dolar pompaladı.
Bu para nereden geliyor ?
Amerikan halkının vergilerinden değil mi ?
İflas eden bankaların batırdıkları paraları Amerikan halkı mı ödeyecek ?

Tabii ki ödeyecek !, hem de eşek gibi. sadece Amerikan halkı değil dünya ödeyecek, bu uğurda gerekli siyasal kararı vermek için Jefferson'un şerefli devletinin başına sevimli bir zenci getirdiler... "Gün  gibi parlayan işi" en iyi o saklayacağı için... Olayın şekline bakın sız...

Anlaşılır gibi değil… Banka neden ve nasıl iflas ediyor…?
Ortada kaçırılan bir para olduğu belli. Nereye gitti bu para ?
Para pompalamak ne demek ?
Banka’nın dibini delen, pompanın borusunu parçalamaz mı ?

Bunların “kriz”i kendi ahlak krizleridir. Bunlar ahlaksız ve alçaktır. Son birkaç yüzyılın en önemli iktisat sorunu olan “işçi ücretleri” konusunu böylece çözdüler. Önce sendikaları, sendikalizmi ve işçi haklarını çökertip dünya işçi piyasasını, yüz yirmi yıl öncesine geri götürdüler. Şimdi otomasyona hız verip soyguna çeşitleme uyduracaklar.
Davullari zurnaları, borazan ve trampetleri çalarak…

Wall Street'in çan sesleri dünyanın sonunu müjdeler gibi... 
Üzülmeyin. değerli dostlar !  bundan daha kötüsü olamayacağı için ola ki Rabbim daha iyisini gönderir.