İsrail’e düşen füzeleri Hamas’ın attığına emin misiniz ? istediği insanı çoluk çocuğu ile evinin yatak odasında vuran, tekerlekli iskemleye çakılı bir ihtiyarı, nokta atışıyla yok eden İsrail, neden Tel Aviv’den kumandalı bir füzeyi, balistik hesaplarla ters yönden uçurup, kendi topraklarına düşürmesin. Sonra da “Hamas attı…” demesin ? Zor mudur bu ? Yüzlerce defa denendi. Havada uçuşan füzelerin, roketlerin nereden geldiğini kim biliyor ?
İsrail’in ne çeşit bir devlet, ve onun yöneticilerinin nasıl insanlar olduğunu bu günlerde merak ediyorsanız, William Shakespeare’nin “Venedik taciri” oyununu, ya seyredin yahut metnini bulup okuyun. Enternette var…
Pasifik savaşında Japonya’yı bombalayan uçakların nerden geldiğini gazeteciler başkan **Roosevelt’**e sormuşlardı. O da şaka olsun diye “Shangerr Lee” den diye cevap verdi. Shan****gerr Lee Japon mitolojisinde “cennet” demekmiş. Sonradan anlaşıldı. Ve Amerikalılar savaş sırasında denize indirdikleri bir uçak gemisine “Shangerr Lee” adını verdiler. Bu gemi savaştan yıllar sonra İstanbul’a geldiğinde biz Türk gazetecileri bu hikayeyi öğrenmiştik.
Klasik sömürgecilik çağının başlangıcında Amiral Nelson’un İspanyol donanmasını yok edişinden sonra dünyaya yayılan İngiliz savaş kalyonları, hiçbir yerde karşıdan ateş gelmedikçe toplarını ateşlememişlerdi. Sultan III. Selim’in “devri saadetinde” bir sabah Marmara’ya giren İngiliz gemileri de bu yüzden, sahilden ateş yemedikleri için harekete geçmemişler, günlerce beklemişler ve şerefleri zarar görmesin diyerek, Hayırsız Ada’ya asker ihraç edip sonradan Çanakkale boğazından çıkıp gitmişlerdi.
Bundan yaklaşık bir yüz yıl sonra Afrika’da Kenya’nın Mombassa limanına bir İngiliz gambotu geldi. **Osmanlı'**lar kadar siyasi deneyimi olmayan yerliler, niyeti anlaşılan Gambota sahilden ateş ettiler. Bunun üzerine harekete geçen iki top, Mombassa limanı’nın altını üstüne getirdi. Kenya'lıların ödü koptu. Ve Kenya uzun bir zaman için, bu gün dahi "üzerinde güneş batmayan" Büyük Britanya İmparatorluğu' nun değerli toprağı oldu. Gambot’a sahilden kimlerin ateş ettiği ise hiçbir zaman öğrenilemedi… İngilizler dünyayı ele geçirmek için, belki de asırlık geleneklerini yeni bir teknikle kullanılır hale getirmişlerdi.
Çağımızda yaşlı sömürgecilik, eski hızından zerrece ödün vermeden fevkalade gizli yeni yöntemler geliştirmiştir. Genellikle başkasına hayat hakkı tanımayan ve her türlü değişik yaşam biçimini kendi yaşam tarzına amansız düşman bilen Batı, en az iki yüz yıldan beri diğer yaşam biçimlerini dünya sathından ebediyen silmeye and içmiştir. Çünkü diğer yaşam biçimleri onun gerekçesini bozuyor. Onları silemezse kendine güveni sarsılacak, inancı gerileyecek, hukuku, iktisadı ve tüm sistemi zarar görecektir. Sonunda köhne varlığı tehlikeye düşecek, yıkılıp gidecektir.
Bu bir ölüm kalım savaşıdır. Batı yaşamak için karşıtını yok etmeye muhtaç ve inançlıdır. Arzın doğal zenginliklerini çalıştırmak adına ayrıca dünyayı soymanın gerekçesi olarak kullanılan bu inanç, elyevm ülkeleri yıkıp yeryüzünü cadı kazanına çeviren ve çevirmeye devam eden inançtır. Bunları bir zaman, bir başka bela olan Stalin komünistleri durduruyorlardı, şimdi önlerinde hiçbir güç kalmamıştır. Sadece gereksiz yere **İslam’**dan korkuyorlar.
Hareketin başını Birleşik Amerika çekiyor. Tetikçisi İsrail’dir. Amerikan seçmeninden onun liderlerine, devlet örgütünü ayakta tutan bürokratlarına, insan cesedinden para kazanan silah tüccarlarına ve **Calusewitz'**in çırakları olan çoban yüzlü generallerine kadar tüm sisteme göre savaş kaçınılmazdır ve Batı’nın yasal savunmasıdır.
Dünya milletleri için tek kurtuluş ümmidi var. Bilirsiniz kurtlar kendi aralarında kavgaya tutuşmadıkça kuzular kurtulamaz O da ne zaman belli değil. O mes'ut zamanı Rabbim biliyor. Vakit gelince görürüz.