Â
Bir çekirge doğdu, adı Kalender, cinsi ender, çekirgeler güzeli… Anası küçükken onu çok severdi, Kafasını antenini okşar üşümesin diye yapraklara sarardı. Gece soğukta bırakmaz, koynuna alırdı. Başka böceklere yedirmedi**. Kalender** çekirge büyüdü. Koca başlı bir çekirge oldu. Ãocukluk ve gençlik yılları geride kalmıştı. Anası öldü, babası bilinmezlere karıştı.
Aslında çekirgelerin ailesi olmazdı, larvadan çıkardı çekirgeler, ama bu başkaydı. Bu çekirge her çekirgeye benzemiyordu. Bunda bir hal vardı… Bunu yaratan özenmiş bezenmiş, ona gizli bir karakter seçmiş, atlaya sıçraya büyüsün demiş bir yerde durmasını, atlamasını, sonra tekrar durmasını ve yine sıçramasını öğretmişti.
                  Bir çekirge dünyaya geldi larvadan
                  Hayır gelmez asla boş laftan zırvadan
Ãzel eğitimden geçen bu Ãekirgenin başka hiçbir çekirgede bulunmayan huyları vardı.
                  Ãekirgeler güzeli, benzemez her çekirgeye                   Yaşar ormanda, kırda ağlamadan gülsün diye
Kalender Ãekirge’ye kalender adını kimin koyduğu bilinmiyor ! Neden “Kalender” o da anlaşılmıyor. Bu Ãekirge bu isme layik mi ? O da bilinmiyor. Pekiyi ya Kalender ne demek ? işte değerli ve kıymetli dostlar, bütün sır burada…
                   Ãal sazını kalenderce yiğit kardeş,                    Namelerin rüzgardan tatlı…
Birkaç sözcüğü aklımda kalmış, eski, bir gemici türküsü bu… Acaba size bir ip ucu verir mi ? Ben Kalender nedir ? bilemedim. Siz bildiniz mi ? Belki ilerde anlaşırız.
Kalender Ãekirge doğduğundan şu ana kadar hiç yanımdan ayrılmadı, başımın üzerinde geziyor, azalmış saçlarımın arasında dolaşıyor, durmaksızın kımıldıyor, habire kıpırdıyor. hiç rahat durmuyor, varlığından her an beni haberdar ediyor, bu onun için en temel hakk mıdır ? yoksa yersiz bir huy mudur ? veya zamansız bir duruş mudur ? yahut uğursuz bir saplantı mıdır ? yoksa psikopatalojik bir takıntı mıdır ? hiç biri değil de saf bir mâcerâ mıdır ? mâsum bir serüven midir ? acaba nedir ? belli olmuyor.
 Bazen birden, ve aniden başka yere zıplıyor, öyle hızlı ki, iki hareket arasında adetâ yok oluyor. Kainattan siliniyor, varlıktan soyunuyor, yaşamsal bölgeden çıkıyor, kamusal alandan ayrılıyor. Görüntüden kayboluyor,  Burada dururken, orada durmaya başlıyor. Bir başka zaman boyutuna geçiyor. Ne aslı kalıyor ne gölgesi. Işıktan soyutlanıyor.  Sonra yine “reenkarne” oluyor. sanki hiç bir şey olmamış gibi. Bundan ne fiziği zarar görüyor, ne kimyası. Ne de psişik dünyası. O hep eski yerine geliyor… Her zaman aslına dönüyor. Bu da bir huy demek…
                     Kalender Ãekirge’nin yaşam saltanatı                      Bu onun gizem dolu  bir başka sanatı Â
Kalender Ãekirgeyi seveceksiniz. Aslında bu efsane yaratık, yaradılmışların en güzeli… Yeryüzünde Adam gibi yürüse onu sevmeyebilirdiniz. Devamlı atladığı için ona hayran olacaksınız… Oradan buraya, şuradan oraya, ama hep size doğru atladığına onda kendi benliğinizden bir şeyler bulacaksınız. Ben fazla konuşmayı sevmem, yazmaktan da hiç hoşlanmam. Bakın Kalender çekirgeye dikkatle… O size, sizi anlatacak… Haydi hayırlısı olsun. Kalender Ãekirgeyle güzel günler, sizlerin olsun.
                    Ãekirgelerin şahı Kalender Ãekirge,                     Canbazların hayranı Kalender Ãekirge.