Â
-**İngiltere’**de okuyan o kıza çok kızdım, Gaaak. Guruk. -Neden ? -Bana “adaletsiz karga” dedi… -Sen adaletsiz karga mısın ? -Hayır değilim, adaletsiz olan Anayasa mahkemesi başkanı… -Ne…ne… gaaak, guuk, guruk, takır, çakır…bakır, sus uğursuz karga, mendebur karga, pis karga başımıza iş çıkaracaksın, kapa kara gaganı. Başka yerde söyledin mi bunu ? -Hayır söylemedim, ilk sana söylüyorum… -Ben Ergenekon muyum ? neden bana söylüyorsun ? Sus… Sana kapa gaganı dedim, bak nasıl yüzüme bakıyor ? guuuk guk. Tak, tuk, şıııırr… (adrenalin salgısı)
-Ne var ? ne oldu ? neden o kadar kızdın ?
-Sen anlamazsın…Gaak.Guk Takırrrr.
-Anlat da anlıyayım…
-Anlamazsın dedik ya…
-Biraz anlat, biraz anlatma…
-Olur'la **Olmaz'**a benzedin, Hayır, anlatmayacağım, üstüme varma…Bu gün git yarın gel, tak tuk takırrr.
-Fazilet sıktın ama, sen ne ukala kargasın, kasıntılı kibirli nalet karga, kendini ne zannediyorsun sen ?
-Ben Türkiye’nin kargasıyım, bu yörede neler olduğunu bilirim…
-Senin kadar ben de bilirim… Senin bilmediğini de bilirim…
-O zaman sen söyle neden kızdığımı, hadi durma anlat, aç o kirli gaganı. gaak guk.
-Bilsem söyleyeceğim, ipucu ver, senin damarın tuttu… İster söyle, ister söyleme…
Rezalet bir şeyler olduğunun farkındaydı, Faziletle birlikte ulaşamadığı, anlayamadığı bir takım olayların taaa içinde yaşadıklarını fark ediyordu. Ortada koskoca bir bilinmez vardı. Gizli kapalı bir hengame karşılarında duruyordu. Neresinden baksalar içini göremiyorlardı. Bir ara gagalayıp bir delik açmayı düşündüler. Sonra vaz geçtiler. O ortada duran neyse ? kendini çok iyi savunuyor, kimseye fırsat bırakmıyor, geleni geri çeviriyor**, saldıranın** başına işler açıyor, doğduğuna pişman ediyordu… Ama o neydi ? neye benziyordu. Bunca yıllık kargalar etrafında dönüp duruyorlar, başlarını sokacak delik bulamıyorlardı.
-Sen anladın mı ? dedi, Fazilet. Rezalet devam etti: -Hayır anlamadım gaaak guuk, -Biraz daha yakından bak… -Bakıyorum anlaşılmıyor… -Birşeyler uydur… Tısss (Karga gülmesi) -Bu kahve falı mı ? -Hayır Türk adaleti…Gaak,guuk. -Fazilet şimdi de sen saçmaladın… Bu işler bizi aşar biz kargayız… ne bilelim **adaleti…**madaleti -Karga olduğunu biliyorum, seni Yaradan da biliyor, ama belki kara gaganın arkasındaki kara kalbinde bir kırıntı ışık kalmıştır…
-Benle uğraşma Fazilet git karşıkı dala kon, bu gün fenayım üstüme gelme, kafamı attırma yamulturum seni... -Neden, ne oldu ?, -Bilmiyorum bir şeyler içimi kemiriyor ?,,. -Sen yaşlandın… -Sen genç mi kaldın ? -Hayır geç kaldım, gaaark, guruk, takır, tısss, tısss. Ihı…Ihı…Ihı…