Â
“Milli irade sloganı çok eski ve gerilerde kalmış bir slogandır. Bu, mutlakiyetçi demokrasi anlayışının bir ifadesidir. Modern demokrasi ile ilgisi yoktur." Bu sözler bir profesöre aittir. Maltepe Ãniversitesi öğretim üyesi prof. Ãlkü Azrak böyle diyor…Â
Profesör Azrak bunu söylemekle kalmıyor, muhtemelen öğrencilerine de öğretiyor. Böylece Profesör Azrak seksen yıl önce Milli iradeye dayanarak kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyetini de reddediyor. Bu Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’i ve silah arkadaşlarını da tek elden topluca inkâr ediyor. Seçimi, seçim sandığını parlementoyu, devletin tüm kurumlarını da yok sayıyor, bir yüz yıla yakın bu saygın kuruluşlara temel olan bu kurumları da “gerilerde kalmış” bir sloganla bir tutuyor.Â
Ne oluyoruz ? Dünya batıyor mu ? günlerdir şu ekranlarda “milli irade” diye tepinip duruyoruz, Milli iradenin karşısında eskimiş, devrini tamamlamış, siyasi arenadan ayrılmak üzere olan eski kavram ve ilkelerle çağdaş bir devletin yönetilemeyeceğini dilimiz döndüğü aklımız erdiği, bilgimiz yettiği  kadar haykırıyoruz .Biz yanlış yolda mıyız ?Â
Elli yıldır içimizi titreten, gönlümüzü dolduran, aklımızı düzene koyan halk saygısı, halk sevgisi, halk bilgisi, kamu hukuku, komşuluk duygusu, vatandaşlık ruhu, yasallık neş’esi, Yaradan’dan ötürü benliğimize sıkıca yerleşmiş yaradılmış sevgısı ve bütün bunların ortasında yükselen yaşadığımız topluma ve onun “iradesine” itibar, artık tarihin karanlıklarına mı gömülüyor ?Â
Milli irade yoksa seçim neden var ? seçimle gelmiş iktidar ne işe yarıyor ? Hocam sen ne diyorsun Allah aşkına Sabah evden çıkarken Hanımefendi ile kavga mı ettin, ya çocukların sana bir saygısızlık mı etti. Kim bozdu “vücut kimya”nı ?Â
Milli irade yoksa yerinde ne var ? holdingler mi ? sanayi tröstleri mi ? Gizli suç örgütleri mi ? anarşi yuvaları mı ? nedir ? söylesene Hocam. Nedir bu topluluğun bir araya gelme nedeni ? Tarihlerce bu devletler, bu düzenler neden kurulmuş, bizi mağara devrine geri mi götüreceksin ? Â
Milli irade gerilerde kaldıysa “laiklik” neden ilerde, o da gerilerde kalmıştır. “Mutlakiyetçi demokrasi” diye bir kavram icat ettin Yâni baskıcı demokrasi artık eskidi, diyorsun. Doğrudur. Ama baskıcı laiklik de eskidi. Laikliğin çıkış yerinde Devlet reisliği yapan Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozi iki ay önce “baskıcı laiklik yerini hümanist laikliğe bırakmalıdır” dedi. Neden Demokrasiye sataşıyorsun da eskimiş, seksen yıl öncesinde kalma, on dokuzuncu yüzyılın suratsız devletlerinden miras baskıcı fersûde “laikliği” göz ardı ediyorsun…?Â
Tanrı aşkına sen kimsin Hocam ? öğrencilerini, ifsat ettiğin ortada, derslerine kaç kelle giriyor ? belki de anfiler dolusu dinleyici topluyorsun… gelip seni dinlemeli. Güleriz. Orta oyunu gibi. İnsan tabiatının ne denli sırlar taşıdığına dair her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz… Aşırı ışıktan insanın gözlerinin kamaştığı gibi ağır yükleme altındaki beyinler de aşırı düşünceden kamaşıyor. Röleler bozuluyor, iletişim hatları  zarar görüyor.Â
Kıyamete kadar “Milli İrade”den yanayım. Adam bunun “modern demokrasi ile ilgisi yoktur” diyor. Herhalde modern demokrasi diye uluslararası eşkiyalıktan söz ediyor… globalizasyondan, halk soygunculuğundan, vahşi kapitalizmden, yeryüzünü saran hain tröstler ekonomisinden bahsediyor. Hocam sen suçlusun… Seni bir gün birileri yargılar. İnfaz tarihin.