“İtalyan ressam Leonardo da Vinci’nin en ünlü çalışması Mona Lisa’nın sırrı çözüldü. Da Vinci’nin paha biçilmez başyapıtları üzerinde araştırmalar yürüten sanat ekspertleri, ressamın âMona Lisa’ ve âBakire ve Ãocuk’ tablolarından aynaya yansıyan gizemli yüzleri ve şekilleri keşfetti.1452- 1519 yılları arasında yaşayan Da Vinci, 1490-1495 yıllarında çalışmalarını ve çizimlerini aynada göründüğü gibi deftere kaydetme alışkanlığı geliştirdi. Bu şekilde kişisel düşünceleri sadece yansıma sırasında okunabiliyordu”
Bundan ne anladınız ? Ben bir şey anlayamadım. Haberi defalarca okudum, sırrına vâkıf olamadım “Monaliza’nın sırrı çözüldü” haberinin “sırrı” çözülemedi.
Ortada bir “ayna” hikayesi, bir de şekillerin aynaya “yansıması” var. Sonra bunların deftere yazılması sonunda “kişisel düşünceler” var. Hangi şekil, hangi aynaya nasıl yansımış ? Bu yansımayı artist nasıl boyamış… Hiçbir şey anlaşılmıyor. Bu haberi yazan acaba tekrar okudu mu ? Haber bir “sır” Ãözene aşk olsun. Ãözülen ne, çözülecek olan ne ? bu ne biçim bir “muama” dır ? Hani halk san’atçıları konser verdikleri yere, üzerinde “muamma” yazan bi karton kutu asıp “muamma” yı çözmeye çalışırlar, onu gibi. Gazete başımızın üzerine “Monalizalı bir muamma” astı, çözebilirsen çöz…"Kişisel düşünceler" de yetmiyor.
Bu haberin kasden anlaşılmaz olduğunu düşünüyorum. Yabancı ajanslardan Haberin orijinalini buldum. İngilizce ve Fransızcasını uzun uzun inceledim, yine bir şey anlamadım. Bir Almanca bilene Almancasını okuttum, o da okudu okudu bir şey anlamadı…
Bence olay şu:  Monaliza’nin sahibi olan Paris’teki Louvr müzesi, yaşadığımız dünyada Fransız kültürünün, Anglo-sakson tabanlı Amerikan kültürü ile rekabet edemeyip baş aşağı gitmesinden rahatsız. Louvr müzesinin ziyaretçi sayısındaki düşmeden tedirgin. Bu müzenin en pahalı yapıtının devamlı gündemde kalması için Müze bir “Piar” şirketi ile gizlice anlaştı. Piarcılar şu anda reklamcılarla yarışmalı, en gizli işler çeviren, en inanılmaz haberler üreten en şeytan ruhlu çağdaş manipülacılar. Neyin nasıl duyurulacağını ? Neyin nasıl gündemde tutulacağını? Neyin  ne çeşit beyin taramaları ile akıl piyasasına sürüleceğini reklamcılardan ileri biliyorlar. Kasden anlaşılmaz haberler üretiyorlar. Batılı'lar “anlamadıkları” şeylerden müthiş sıkıntı duyar, krizlere girerler. Sufizmle ilgilenmeleri de bu yüzden. Bir şeyi anlayınca da peşini bırakırlar**. İtalyan** ve İspanyollar dahil tüm “Latin” kökenliler yaklaşık aynı karakteri taşır.  Â
“Monaliza”  bu açıdan piarcılar için inanılmaz bir kaynak, tükenmez bir hazine, sonu gelmez bir maden, dibine ulaşılmaz bir kuyu, altın yumurtlayan tavuktur.  Dört yüz yıldan beri üzerinde durulan, her yönü ile ilgi çeken,  gerçekten insanoğlu’nun başının üzerine asılmış bir “muamma”dır. Bir belâdır. Kullan kullanabildiğin kadar.
“Monaliza” nın **Türkiye’**deki örneği İstanbul’daki. “Ãemberlitaş” tır. Bu taş şimdilik yerli Piarcı’ların ilgi alanında, yakında uluslararası piyasaya düşer… Herkes bu taşın altında Hz. İsa Ruhullah aleyhisselamın çorba kasesini, Meryem anamızın ipekli başörtüsünü aramaya İstanbul’a yollanır. Eski Başkentte turizm şenlenir. İnsanlar Kostantin’in askerlik dehâsını öğrenir, Fatih’in bu taşı neden kaldırmadığını ? sorgular. En sonunda yanından geçen şehir trenlerinin taşı salladığından bahsedilir, bütün bunlara sıra gelmesi yakındır.
Paris’in “Monaliza”sı İstanbul’un “Ãemberli Taşı” acaba insanlara yaşadıkları fecaat asrının pisliklerini unutturabilir mi ? Asıl “sır” ve çözülmesi gereken “şifre” bu noktada yatıyor. Hoşça kalınız.