-Sus, hoca uyuyor... gaak guuk.
-Bütün gece uyudu, sabah geç kalktı öyleden sonra yine uyudu gaaak.gurk.
-Sen karışma...
-Neden son günlerde bu kadar uyuyor ?
-Bilmem,
-Fazilet bilirsin ama bu gün tersliğin üstünde,
-Bilsem de sana **söylemem...**gaaak. guuuk.
Fazilet az konuşan bir karga, böylesi hiç görülmemiş gaaak, guuuk... Hoca'nın fazla uyuması aklıma takıldı, Fazilet'i gagaladım:
- Söylesene dedim... bu adam neden çok uyuyor...? Fazilet dayanamadı gagası çözüldü :
-Onunki uyumak değil dedi, bir çeşit kaçış... Uyuyarak dünyanın pisliklerinden uzaklaşmaya çalışıyor... Televizyonu açıyor olmuyor, İnternet'a sığınıyor olmuyor, son günlerin siyasi olaylarından adamın midesi bulandı, barsakları bozuldu, kalbine daral geldi, ciğeri yandı. Yurt dışında olanlardan nefret ediyor, yurt içinde olanlara aklı ermiyor... Mutfakta banyoda kendi kendine konuşuyor, çevresinde kimse kalmadı, Metin Sakarya haftada bir iki saat uğruyor, yemek yapıp gidiyor, arabayı kullanacak kimse yok, adam Sapanca sahrasında inzivaya düştü, kendini sürgün etti
-Anlamadım gaaak,guuuk,
-Anlamazsın, seninle konuşmaz, bana ara sıra içini döküyor, ben ayrıca eski olanlardan da birşeyler öğrendim. **Hoca Üsküdar'**dan kaçmış...
-Nasıl kaçmış... ?
-Anlatayım da diyne, kimseye söyleme, şom ağzın durmaz ya neyse, Hoca Altı yıl önce bir görevle Mısır'a gitmiş, Mısırdan geldikten sonra o zamandan bu zamana talihi yaver olmamış,
Hoca evde yokken yaramaz genç müritlerden ikisi terbiyesiz bir film çekmişler. Film bir şantajcının eline geçmiş Hoca'dan o zaman 5 milyar para istemişler.
-Ne diyorsun...vermiş mi ? gaaak guuuk guruk tıssss. Ihı mıhı...
-Nereden verecek adamın hazır parası yok, babadan kalma iki dairesi var... Satmış birini, onbeş milyara, şimdi o daire 200 milyar. Vermiş adamların parasını, almış kaydı geri... Ama ondan sonra sıkıntı bitmemiş, Hoca demiş ki: "artık buralarda durulmaz..." O sırada emekli olunca Sapanca'ya yerleşmiş, Üsküdar'da kalan ikinci daireyi de 80 milyara satmış, simdi o daire 250 milyar. Böylece Hoca'nın beş yıl içindeki kaybı 450 milyar, ayrıca 35 milyarlık emekli ikramiyesini de yemiş... Şimdi elinde Sapanca'daki iki daire, bir dükkan, bir de araba var, topu topu 100 milyar anladın mı şimdi neden minder üstünde uyuduğunu... ?
**Fazilet'**in anlattıklarına hayretler içinde kaldım, ama yine de Hoca'nın Sapanca'da neden yanlızlık çektiğini anlamadım, Fazilete defalarca asıldım, anlatmadı: "onu da başka zaman anlatırım..." dedi. Bir şeyler bildiği kesin ama ağzı sıkıdır, kolay çözülmez... Gaaak. Guk.
Hoca Sapanca'ya büyük ümitlerle geldi, ama umduğunu bulamadı, gaaak. guk. Bir defa Sapanca'da bir topluluk teşkil eden ve bir zamanlar Hoca'yı İstanbul'dan gelen trende kalabalık halinde karşılayan gençler dağıldılar. Belki dedikodu, belki bıkkınlık, belki başka sebeplerle hepsi bir tarafa gittiler. Hoca bu zamana kadar küçük bir kasabada hiç oturmamıştı. Küçük kasabada insanlar yabancıyı yargısız mahkûm eder, ifadesine dahi baş vurmazlar... ne olduğunu anlamadan suçlanır, çöplüğü boylarsınız...Hoca bunu biliyordu, ama kendine ve konumuna güveniyordu. Hava aldı... Kural değişmedi ve üç etniğin yan yana yaşadığı ama kaynamadığı acaip bir yöre olan **Sapanca'**dan ağzının payını aldı...Gaaaak guk. Tısss. Ihı ıhı...
Sapancaya yerleşme hatasını işleyen hiçbir yabancı burada uzun süre kalamıyordu. Hoca bunu daha yeni öğrendi...gaaak. Guk. Hoca şu anda bu kasabada bir tek Uzunkum Camii imamı Yaşar Hoca, Mahmut Eşmeli, Hoca ve Ziraat bankasındaki Şinasi beyle ahpap.Gaak. Guuk.