Apdullah Gül Brüksel dönüşü Papa ile İstanbul'da Taksim'de Saray muhallebicisinde buluşup çay içecek, sonra Ankara'ya bakanlıktaki işlerinin başına dönecek. Başbakan Erdoğan okul çıkışında Papa ile Harbiye'de Dame de Sion Fransız kız mektebinin karşısındaki **kafe'**de buluşacak. Kültür Bakanı Atilla Koç Rim Papa'yı **Sultanahmet'**teki köftecide bekliyor. Ya Papa trafiğe takılıp yollarda kalırsa... Ya Bakan Koç uykuya dalar da randevuyu kaçırırsa...
Papalık sözcüsü Lombardi "çay içemezler, bu imana aykırı olur, kapuçino içsinler..."dedi. Papa'ya sofrada ne yedirecekler ? İkramsız davet olur mu ? Lombardini "Papa her balığı yemez" dedi. Bunun üzerine Fener Rum Patriği Bartelemeos, misafirine Zeytinburnu "Balıklı" kilisesinden getirilmiş levrek ikram etmeye hazırlanıyor. Yanında keşkek de var. Sonra bergamutlu "lohuk" yiyecekler.
Katoliklerin Papa'sı Türkiye'yi altüst etti. Bu ülkede seksen yıldır yerine oturmuş tüm çivileri yerinden oynattı. Ülkenin yönetimini de, kurumlarını da zivanadan çıkarttı. Hükümet şaşkın, Diyanet şaşkın, üniversite şaşkın, siyasi partiler şaşkın Muhsin'in bebeleri şaşkın, basın şaşkın, ortalık yahudi pazarına döndü... Kimse ne yapacağını ne diyeceğini bilmiyor. Papa ise programını eksiksiz uyguluyor. Bir tek o şaşkın değil...
Hükümet şaşkın. Bakanı, Başbakanı kaçacak yer arıyor. "Kaçıyorsun" diyenlere beddualar yağdırıyor. Kültür bakanı "İbadethane" dediği **Ayasofya'**da namaz kılanlara "baskıncılar" diyor. Diyanet işleri başkanı Bardakoğlu "Papayı üzmeyin..." diyor Üniversitenin sekiz madalyalı, dokuz oturaklı Hocası Halil İnalcık, Papa'nın "niyeti kötü ama kendisi iyidir, misafire zeval olmaz" diyor... Radikal gazetesi Halide Edib'in İstiklal savaşı için söylediği "Türkün ateşle imtihanı" değimini tersine çevirerek "Türk'ün Papa ile imtihanı" diyor... Herkes bir şeyler diyor... Ağzı olan konuşuyor, kafası olan sallıyor. Tutulan aya karşı teneke çalan ilkel aşiretlere döndük...
Laik bir ülkede Papa ne arıyor ? Devlet Başkanı imiş... O zaman Diyanet İşleri Başkanı ile neden buluşuyor... ? Papa **Ayasofya'**ya gidecek, yere diz çökecek... Kırk yıl önce gelen, birkaç nesil önceki Papa da dua etmek için soğuk taşlara diz çokmüş, devrin Dış İşleri Bakanı rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil elinden tutup kaldırmıştı. O zaman eski Bursa valisi ve Demirel hükümetinin saygın bir bakanı olan Çağlayangil, hiç şaşırmadan işin gereğini yerine getirmişti... "Burası Laik bir Devletin müzesi, sen git ibadetini kilisende yap..." demek istiyordu. Bakalım şimdiki ümera bu dirayeti gösterecek mi ?
AKP iktidarı, yanından kuyruklu yıldız geçmiş gök taşı gibi boşlukta yuvarlanmaya başladı... Bu hükümetin adamları Papa nedir ? bilmiyor... Ayasofya'dan habersiz, Fener Rum Patriği **İstanbul'**un neresinde oturuyor ? **Türkiye'**de kaç kilise var ? bunlar hangi mezhebin kiliseleri ? Papa bunların neresinde ? Kiliselerin barışması ne demek ? Neden ? ne zaman darılmışlar ki ? Bu konularda bir lise din hocası kadar bilgi ve görgüden uzak adamlar... Şimdi ne yapacaklar ? Neyi nasıl savunacaklar ? Kime ne anlatacaklar ?
Lübnanlı düşünür Yusuf Aşkar'ın Ortadoğu ile ilgili yeni ortaya attığı teoriye göre bu yörede hükümetleri dize getiren yabancı emperyalist güçler, son hamle ile halklara saldırdılar. Kendilerine zorluk çıkaranları hedef tahtasına koydular. Bu halkların içinde elbette Türk halkı uzun yüzyılların deneyimi ile en çetin ceviz durumunda. Önce bu halkı sindirmek gerekiyor... Papa denen Batı saldırısının kumandanı başka nasıl bir amaçla bu kadar israrlı bir şekilde Türk halkının arasına girebilirdi ki...? Halkımızı sindirip maazallah olası bir işgale hazırlamak için birinci rauntta iki yumruk yedik: Çuval ve Papa... Bakalım bu maçı kim kazanacak ?