Fransızların Ermeni meselesini kartıştırmalarının arkasında derin bir toplum psikolojisi yer almaktadır. Fransa yakında oylanacak olan kanunda sadece Ermenileri değil, başka ulusları da konu edinmiş ve dünyada ne kadar eski yeni "soykırım" dedikodusu varsa tümünü diline dolamıştır. Ancak kendi suçlarını tanımıyorlar. Bilmiyorlar. Öğreten olmadı. Otosansüre uğradı. Yazarları "halkın hoşuna gitmez" diye olanları okuyucularına bildirmedi.
Geçen yüzyılın İngiliz ve Fransız kökenli vahşi kapitalizmi dünyanın her yerinde cinayetler işleyip yeryüzünü kana boğarken ne İngiliz ne Fransız Ana vatanında bu olaylardan kimsenin haberi yoktu. Bağlı oldukları çıkar çevrelerinin emrinde olan hükümetler olanları hep kendi halklarından gizlediler. Zaten tek görevleri buydu. Bu görev şimdi de başarıyla sürmektedir.
Ne İngiliz vatandaşları 1895'te Sudan'da neler olduğunu ne de Fransızlar sömürge ordularının 1900'lerde **Sahra'**da, Cezayir'de, Denizler ötesinde **Yeni Kaledonya'**da ne çeşit facialar işlediklerini hiçbir zaman öğrenemediler ... Olaylar kaatil işgal ordularıyla onları donatan finans dünyasının arasında sır olarak kaldı.
Londra'da başı hotozlu leydiler Hindistan'dan gelen bergamutlu çaylarını yudumlarken o çayın her damlasında yer tutan 1803 Pondicherry katliamınından kalma Hint kanı kokusunu farketmediler... Paris'in süslü kafeşantanlarında 1900 model başı hotozlu kokanalar uzak diyarlardan gelen kahvelerinin her damlasında kaç Kanak yerlisinin kanı bulunduğunu kimselerden öğrenemediler...1800'lerin sonunda **Yeni Kaledeonya'**da bir kahve üreticisinin kendi kahvesini içmesinin cezası idamdı... Bunu hiçbir **Paris'**li bilmiyordu. Bilseydi belki de o kahveyi yere döker içmezdi...
Fransız halkı "likorn" taburunun Afrika'da Fildişi Sahilinde ne işler yaptığını, Askerlerinin Ruanda katliamından ne kadar sorumlu olduğunu bu gün de doğru dürüst bilmiyor... Gözlerini hep başka diyarlara ve farklı toplumlara çevirmişler. Ancak yaşanan çelişkili durumlar yine de toplumun bilinçaltına işlediği için kendilerini kurtarma yolunda ve bir zamanlar başardıkları "ihtilalin yüksek değerleri" adına tüm "soykırımları" lanetleme kampanyasına giriştiler. Bizim Ermeni konusu da bunun içinde... Bu konuyu durup dururken icat etmiş değillerdir. akılları sıra "Fransız ihtilal-i kebiri" adına dünyaya ders verecekler. Avrupa'nın unutulmuş değerlerini yükselen "Amerikan hegemonyası"na karşı kullanacaklar.
Fransız devriminden bu yana dünyaya "ders verme" huyundan vaz geçmiyorlar da kendi işlerinden neden haberleri yok ? Cezayir unutuldu mu ? Vietnam, Kamboç, Çin Hindi unutuldu mu ? Fransa'nın suçları kendi boyunu aşar...O ülke bu işleri hiç karıştırmamalı... İhtilali yaşatalım derken mahlût olacaklar. Yazık olur.