Fazilet bıraksa ana avrat söveceğim.Terbiyemi bozmuyorum. Kargaların şerefini korumaya çalışıyorum. Gak...Gak...Gak. Hoca'nın ev sahibi görünümlü bîçare eski bir ödemeyi inkar etti... Gak.Guk..Tısss. Adam kendi imzasını reddetti. Hoca'nın kayıtları tamdır. Hesapları şaşmaz, ama gel gör ki ev sahibi olacak zâlim 30 nisan günü Hoca'nın şekerini 400'e çıkardı. Hoca adamı başından savdı ama içi rahat etmedi... Gak.Gak...Gak. Kalktı ev aradı. Buldu. Haftaya taşınacak... Gak.Gak. Hoca iki yıl önce bu villaya girerken zaten içinde burukluk vardı. Gak.Guk.... “Ben villada oturacak adam değilim” diyordu. Ülkede bunca sıkıntı varken villalarda, bahçelerde keyif çatmayı fütüvvet âdâbına sığdıramıyordu. Ama Arapoğlu'na aldandı. Metin Sakarya da gaz verince adam villacı oldu çıktı... Gak.Guk. Aslında ben onun burada uzun zaman oturacağına hiç ihtimal vermiyordum. Bir punduna getirip kendini dışarı atar diyordum. Geceler boyu ceviz ağaçlarına tutunup Hocayı çalışma masasının başında seyrediyordum. Fazilet yanıma konup – Adamı Rahatsız etme der dururdu... Gak.Guk. Ben Kargayım anlamam ama Hoca çalışırken kendinden geçiyordu. Ne yapıyor ? ne ediyor ? neyi yazıp çiziyor bilemiyordum. Ara sıra Fazilete soruyordum. Fazilet – sen anlamazsın, karıştırma diyordu. Gak...Gak. Bu faziletten de bıktım. Beni karga yerine koymuyor... yanında sıfıra indim. Kişiliğim kalmadı...Gak.Gak. Yine de onsuz edemiyorum. Havasız kaldığımda bana nefes veriyor. Ama bir gün öğreneceğim. Hocanın ruhuna gireceğim. Ne iş yaptığını anlayacağım... Nasıl işlerle uğraştığını göreceğim. O zaman Fazilete ya hak vereceğim, ya ondan büsbütün soğuyacağım. Gak. Guk. Bu gün bir şey öğrendim: Hoca birini başından atmayı kafasına koyduğunda o adamı suç işlemeye itiyor...Adama zarf atıyor. Yerse hapı yuttu. Adam derhal diskalifiye oluyor... Bir daha adı anılmıyor... Tıssss. Korktum. Benim de başıma birşeyler gelir mi ? diye. Gak...Gak. Fazilet – Korkma dedi. Seni seviyor... Lafı dosdoğru söyleğine inanıyor...Bozma öyle git. Sen doğru haber getirmekle görevlisin, işini bil yeter. Fazileti dalında bırakarak Hoca'nın baktığı yeni eve doğru uçtum...Gak.Guuuuk.Gırrr.
-
Kategoriler
-
Fotoğraf
-
Arşivler
- Mayıs 2012 (4)
- Nisan 2012 (2)
- Mart 2012 (1)
- Şubat 2012 (7)
- Ocak 2012 (7)
- Aralık 2011 (21)
- Kasım 2011 (12)
- Ekim 2011 (23)
- Eylül 2011 (12)
- Ağustos 2011 (8)
- Temmuz 2011 (10)
- Haziran 2011 (13)
- Mayıs 2011 (16)
- Nisan 2011 (24)
- Mart 2011 (17)
- Şubat 2011 (9)
- Ocak 2011 (26)
- Aralık 2010 (14)
- Kasım 2010 (6)
- Ekim 2010 (2)
- Eylül 2010 (18)
- Ağustos 2010 (18)
- Temmuz 2010 (17)
- Haziran 2010 (5)
- Nisan 2010 (2)
- Mart 2010 (18)
- Şubat 2010 (27)
- Ocak 2010 (15)
- Aralık 2009 (23)
- Kasım 2009 (32)
- Ekim 2009 (20)
- Eylül 2009 (27)
- Ağustos 2009 (15)
- Temmuz 2009 (16)
- Haziran 2009 (6)
- Mayıs 2009 (3)
- Nisan 2009 (12)
- Mart 2009 (25)
- Şubat 2009 (5)
- Ocak 2009 (10)
- Aralık 2008 (27)
- Kasım 2008 (37)
- Ekim 2008 (17)
- Eylül 2008 (11)
- Ağustos 2008 (1)
- Haziran 2008 (6)
- Mayıs 2008 (14)
- Nisan 2008 (13)
- Mart 2008 (35)
- Şubat 2008 (7)
- Ocak 2008 (15)
- Aralık 2007 (13)
- Kasım 2007 (25)
- Ekim 2007 (21)
- Eylül 2007 (8)
- Ağustos 2007 (3)
- Mart 2007 (1)
- Şubat 2007 (5)
- Ocak 2007 (15)
- Aralık 2006 (28)
- Kasım 2006 (33)
- Ekim 2006 (18)
- Eylül 2006 (17)
- Temmuz 2006 (3)
- Haziran 2006 (1)
- Mayıs 2006 (1)
- Nisan 2006 (2)
- Mart 2006 (2)
- Şubat 2006 (1)
- Ocak 2006 (2)
- Aralık 2005 (5)
- Mayıs 2005 (2)
- Mart 2005 (1)
- Şubat 2005 (1)
- Aralık 2004 (3)
- Kasım 2004 (4)
- Ekim 2004 (1)
- Temmuz 2004 (4)
- Haziran 2004 (1)
- Şubat 2004 (1)
- Ocak 2004 (1)
- Ekim 2003 (8)
- Ağustos 2003 (1)
- Temmuz 2003 (2)
- Haziran 2003 (2)
- Mayıs 2003 (2)
- Nisan 2003 (2)
- Mart 2003 (6)
- Şubat 2003 (1)