Fazilet dedi ki – Usta Çanakkale'ye gidecek biz de gidelim... Gak. Guk... Ben şu sırada uzun mesafe uçamıyorum.Yaşlandım mı nedir ? Bana bir ağırlık geldi. Gak. Gak... Takırrr. Bu kış biraz üşüdüm... Mart ayında bahçelere kar yağdı... O beyaz günde camın parlağına gözümü uydurup villadan içeri baktım....Şömine gürül gürül yanıyor. Usta koltuğunda uyukluyor, mız kedi yanında kıvrılmış yatıyor. İçersi hamam gibi olmalı. İmrendim... Gakkk...Gak....Gaaaaak. Mız kediyi kıskandım. Kedi değilim ki üstümü başımı temizlesem de Usta beni içeri alsa... Pençelerin kirli, gagan yağlı diye beni kovalar... Gak.Guk. Neyse... Usta Cumartesi gecesi gençlerle birlikte otobüse bindi. Bütün gece gittiler. Fazilet bir aralık bulup gizlice otobüse girdi. Bana da yer açtı...Kimse görmedi. Belki de gördüler... gak. Her gün Usta'nın yanında dolaşan gençler artık beni tanıyorlar... Fazileti de farkettiler mi ? bilmem... O pek kendini göstermez... Ortalıklarda gezinmeyi sevmez... Bütün gece gittik. Sabah güneş doğarken bir kasabaya vardık. Herkes aşağı indi... İhtiyaç molası... Gak. Guk. Sonra Arabaya bir rehber aldılar, tekrar yola çıkıldı. Rehber anlatıyor... Usta camdan dışarı bakıyor... Fazilet dinledi. Ben aldırmadım... Gak Gak Gaaaak. Öğleye kadar bütün şehitlikleri dolaştık... Fazilet beni Çanakkalenin kargalarıyla tanıştırdı...Gak.Guk Tüm ziyaret boyunca Usta pek duygulandı. Gözünden yaş eksilmedi. Fazilet bana anlattı. Bizim Usta'nın doktor babası Çanakkale gazisiymiş. Yine doktor olan dayısı, ve üsteğmen eniştesi de Çanakkale harbine katılmışlar. Gak...Guk. Fazilet dedi ki – Sen anlamazsın, öyle şeyleri karıştırma... Kızdım. –Fazilet dedim, Fazla üstüme varma, ben edepsiz olabilirim ama senin bildiğin kargalardan değilim. Gak.Guk. Usta'nın babasının Çanakkale harbine katıldığını bilmiyordum. Aslında fazilet söylemese yine de inanmazdım. Adam ağzını açıp anlatmaz ki ? Fazilet – Kargalara mı anlatacak aile hatıralarını...dedi. Gak. Guk. – Eh... Sapanca'da kimsesi kalmadığı için belki benle konuşur dedim. Gak....Gaaaak. Takır. Takır. Usta Çanakkale gezisinden pek memnun döndü. Kandisini davet edenlere teşekkürler etti... – Seneye gene gidelim, dedi. – Sağ kalırsak... dediler. Gak.Guk.
-
Kategoriler
-
Fotoğraf
-
Arşivler
- Mayıs 2012 (4)
- Nisan 2012 (2)
- Mart 2012 (1)
- Şubat 2012 (7)
- Ocak 2012 (7)
- Aralık 2011 (21)
- Kasım 2011 (12)
- Ekim 2011 (23)
- Eylül 2011 (12)
- Ağustos 2011 (8)
- Temmuz 2011 (10)
- Haziran 2011 (13)
- Mayıs 2011 (16)
- Nisan 2011 (24)
- Mart 2011 (17)
- Şubat 2011 (9)
- Ocak 2011 (26)
- Aralık 2010 (14)
- Kasım 2010 (6)
- Ekim 2010 (2)
- Eylül 2010 (18)
- Ağustos 2010 (18)
- Temmuz 2010 (17)
- Haziran 2010 (5)
- Nisan 2010 (2)
- Mart 2010 (18)
- Şubat 2010 (27)
- Ocak 2010 (15)
- Aralık 2009 (23)
- Kasım 2009 (32)
- Ekim 2009 (20)
- Eylül 2009 (27)
- Ağustos 2009 (15)
- Temmuz 2009 (16)
- Haziran 2009 (6)
- Mayıs 2009 (3)
- Nisan 2009 (12)
- Mart 2009 (25)
- Şubat 2009 (5)
- Ocak 2009 (10)
- Aralık 2008 (27)
- Kasım 2008 (37)
- Ekim 2008 (17)
- Eylül 2008 (11)
- Ağustos 2008 (1)
- Haziran 2008 (6)
- Mayıs 2008 (14)
- Nisan 2008 (13)
- Mart 2008 (35)
- Şubat 2008 (7)
- Ocak 2008 (15)
- Aralık 2007 (13)
- Kasım 2007 (25)
- Ekim 2007 (21)
- Eylül 2007 (8)
- Ağustos 2007 (3)
- Mart 2007 (1)
- Şubat 2007 (5)
- Ocak 2007 (15)
- Aralık 2006 (28)
- Kasım 2006 (33)
- Ekim 2006 (18)
- Eylül 2006 (17)
- Temmuz 2006 (3)
- Haziran 2006 (1)
- Mayıs 2006 (1)
- Nisan 2006 (2)
- Mart 2006 (2)
- Şubat 2006 (1)
- Ocak 2006 (2)
- Aralık 2005 (5)
- Mayıs 2005 (2)
- Mart 2005 (1)
- Şubat 2005 (1)
- Aralık 2004 (3)
- Kasım 2004 (4)
- Ekim 2004 (1)
- Temmuz 2004 (4)
- Haziran 2004 (1)
- Şubat 2004 (1)
- Ocak 2004 (1)
- Ekim 2003 (8)
- Ağustos 2003 (1)
- Temmuz 2003 (2)
- Haziran 2003 (2)
- Mayıs 2003 (2)
- Nisan 2003 (2)
- Mart 2003 (6)
- Şubat 2003 (1)