Usta Mısır çarşısında gidiyordu. Bir tezgahtar çocuğun Japon turistlere japonca birşeyler söylediğini gördü. Hoşuna gitti, çocuğa soru sormak istedi, sert bir dönüş yapınca biri üstüne çıktı… şiddetli bir çarpışma oldu. Usta isyan etti – Bu kadar da olmaz, diye bağırdı. Ustaya çarpan geri döndü – Ben yolumda gidiyordum, sen bana çarptın dedi. Usta hiç istifini bozmadı, adamın beklediği tepkiyi göstermedi…Gak Gak Gak…Hıııı…takır. Adama doğru bir adım attı, gözlerinin içine bakarak – Tabii ki ben çarptım… Senin gibi adama çarparım ben… dedi. Adam şaşırdı, gülsün mü ? sertleşsin mi karar veremedi… İçinden “bir deliye çattım” demiş olacak ki uzaklaşmayı yeğledi… Adam giderken Usta Japonca konuşan çırakla sohbete dalmıştı. Çocuğun Japonca dersi aldığını öğrendi…- Japonca bilgini ilerlet olûm, yakında Japonlar burayı işgal edecek…dedi. Gak…Gak Gak… Çocuk cıvıl cıvıl gözlerle Usta'nın arkasından bakarken Usta uzaklaştı… aklı çarpan adamda… Gak.Gak. Usta Mısır Çarşısının içinde ağır aksak yürümeye devam ederken birinin daha üzerine geldiğini gördü… Adamı nışanlayıp öyle bir omuz attı ki, vatandaş sendelledi, düşecek gibi oldu, ama hayret, geri dönüp de – Bana kim vurdu…? diye bakmadı. Başı önde yoluna devam etti…Gak. Guk… İstanbul'da Karaköy'de, Eminönü'nde insanlar devamlı çarpışıyor… Herkes öylesine alışkın ki kimse itiraz etmiyor… Çarpılan, çarpanın yüzüne bile bakmıyor…Gak Gak. Biz kargalar da çarpışsak mı acaba ? Usta Üsküdar vapuruna doğrulurken kar yağmaya başladı… Önünde giden gençlerin sesi duyuldu.Biri – Eski kar kalkmadan yenisi geldi…dedi. Usta taaccüp etti. İçinden – Öyle bir kural mı var ? dedi…Eskisi kalkmadan yenisi gelmez mi ? Öncekiler gitmeden biz neden geldik… ? Bizden sonrakiler neden geliyor ? Gak Guk… Usta hayatta iki şeyi seviyor… Akşamüstü yazı odasındaki “çekyat-it otur” üzerimde uyumayı, bir de sokaklarda aylak gezmeyi… Minderde öyle güzel uyuyor ki, beni de uyutuyor… Gak Gak… Sokaklarda öyle hayran dolaşıyor ki, beni de keyiflendiriyor.Hep yanında uçuruyorum,hiç ayrılamıyorum Bu bir sır… Bu sırra eremeyenler Ustayı terk ettiler…Usta da ağladı, sızladı, yandı yakıldı.Yaaa... Gak Guk Tısss...
-
Kategoriler
-
Fotoğraf
-
Arşivler
- Mayıs 2012 (4)
- Nisan 2012 (2)
- Mart 2012 (1)
- Şubat 2012 (7)
- Ocak 2012 (7)
- Aralık 2011 (21)
- Kasım 2011 (12)
- Ekim 2011 (23)
- Eylül 2011 (12)
- Ağustos 2011 (8)
- Temmuz 2011 (10)
- Haziran 2011 (13)
- Mayıs 2011 (16)
- Nisan 2011 (24)
- Mart 2011 (17)
- Şubat 2011 (9)
- Ocak 2011 (26)
- Aralık 2010 (14)
- Kasım 2010 (6)
- Ekim 2010 (2)
- Eylül 2010 (18)
- Ağustos 2010 (18)
- Temmuz 2010 (17)
- Haziran 2010 (5)
- Nisan 2010 (2)
- Mart 2010 (18)
- Şubat 2010 (27)
- Ocak 2010 (15)
- Aralık 2009 (23)
- Kasım 2009 (32)
- Ekim 2009 (20)
- Eylül 2009 (27)
- Ağustos 2009 (15)
- Temmuz 2009 (16)
- Haziran 2009 (6)
- Mayıs 2009 (3)
- Nisan 2009 (12)
- Mart 2009 (25)
- Şubat 2009 (5)
- Ocak 2009 (10)
- Aralık 2008 (27)
- Kasım 2008 (37)
- Ekim 2008 (17)
- Eylül 2008 (11)
- Ağustos 2008 (1)
- Haziran 2008 (6)
- Mayıs 2008 (14)
- Nisan 2008 (13)
- Mart 2008 (35)
- Şubat 2008 (7)
- Ocak 2008 (15)
- Aralık 2007 (13)
- Kasım 2007 (25)
- Ekim 2007 (21)
- Eylül 2007 (8)
- Ağustos 2007 (3)
- Mart 2007 (1)
- Şubat 2007 (5)
- Ocak 2007 (15)
- Aralık 2006 (28)
- Kasım 2006 (33)
- Ekim 2006 (18)
- Eylül 2006 (17)
- Temmuz 2006 (3)
- Haziran 2006 (1)
- Mayıs 2006 (1)
- Nisan 2006 (2)
- Mart 2006 (2)
- Şubat 2006 (1)
- Ocak 2006 (2)
- Aralık 2005 (5)
- Mayıs 2005 (2)
- Mart 2005 (1)
- Şubat 2005 (1)
- Aralık 2004 (3)
- Kasım 2004 (4)
- Ekim 2004 (1)
- Temmuz 2004 (4)
- Haziran 2004 (1)
- Şubat 2004 (1)
- Ocak 2004 (1)
- Ekim 2003 (8)
- Ağustos 2003 (1)
- Temmuz 2003 (2)
- Haziran 2003 (2)
- Mayıs 2003 (2)
- Nisan 2003 (2)
- Mart 2003 (6)
- Şubat 2003 (1)