Bin dokuzyüz elli üç senesinde Galatasaray Lisesinin 7d sınıfında okuyan bir alay kaçık, tam yarım asırdır birkaç ayda bir toplanıyorlar... Aralarında rahmetli olanlar olmuş... Olsun (!) aldırmıyorlar... Yollarına israrla devam ediyorlar... Yaşama karşı kahramanca direnip meydan muharebesi veriyorlar... Bunlar Balta limanında “profesörler evine” balta olmuşlar... Son toplantılar hep orada yapılıyor...Ben de geçen gün haber alırım diye oraya doğru uçtum... Dördüncü Levent'in üzerinden geçerken aşağıda Baltalimanı kuyruğu bekleyen bizim ustayı farkettim. Usta ilginç adamdır, çenesi hiç durmaz,hele ilk defa bir yere gidiyorsa oranın insanlarıyla konuşur durur... Çaktırmadan yakınlardaki bir akasya ağacına konup Usta'yı dinlemeye başladım. Usta önü sıra bekleyen mavi kotlu, kısa boylu,orta yaşlı bir adamla konuşuyordu. Konuşmanın baş tarafını kaçırmıştım. Usta her zamanki gibi sert ve heyecanlıydı, birden adama – Sen faşist misin ? dedi. Adam güldü... İkisi de gülüştüler... Araba geldi, bindiler... İtiş kakış sırasında birkaç kelime daha duyabildim. Adam Usta'ya – Ben devlete vergi ve asker veriyorum o altımdan arsayı çekip satıyor... diyordu. Araba Levent'in akşam yedi buçuk trafiğinde zar zor ilerliyordu... O gidiyordu, ben de üstünde...Gak...Gak...Gak. Armutlu diye bir yere geldik... Sonra Küçük Armutlu dedikleri bir yere vardık... Çok kişi indi. Havada bir ağırlık var... İçimde bir sıkıntı... Anlayamadım... Küçük bir boyacı çocuk, koltuğunda boya sandığı, başını kapıdan uzattı... –Aşağı kadar geleyim mi ağabey ? – Gel bakalım... Çocuk bindi...Para almadılar.Araba bir yokuştan aşağı indi – Geldik... dediler.Burası son durak...Balta limanı... İndim. Hava oldukça kararmıştı, ama deniz kenarında olduğumuzu anladım... Usta, kerteriz alıp profesörler evini buldu... Galatasaraylıların arasına karıştı... Ben de onu terkettim. Yeniden geri dönüp o “Küçük Armutlu” denen yerin üzerinde bir hayli turladım durdum...Oranın kargalarının aradım... Gak Gak Gak... hiçbiri yok. Ama buraya gene geleceğim... Havada öd ağacı kokusu var... acaba neden ? öğrenmeliyim.
-
Kategoriler
-
Fotoğraf
-
Arşivler
- Mayıs 2012 (4)
- Nisan 2012 (2)
- Mart 2012 (1)
- Şubat 2012 (7)
- Ocak 2012 (7)
- Aralık 2011 (21)
- Kasım 2011 (12)
- Ekim 2011 (23)
- Eylül 2011 (12)
- Ağustos 2011 (8)
- Temmuz 2011 (10)
- Haziran 2011 (13)
- Mayıs 2011 (16)
- Nisan 2011 (24)
- Mart 2011 (17)
- Şubat 2011 (9)
- Ocak 2011 (26)
- Aralık 2010 (14)
- Kasım 2010 (6)
- Ekim 2010 (2)
- Eylül 2010 (18)
- Ağustos 2010 (18)
- Temmuz 2010 (17)
- Haziran 2010 (5)
- Nisan 2010 (2)
- Mart 2010 (18)
- Şubat 2010 (27)
- Ocak 2010 (15)
- Aralık 2009 (23)
- Kasım 2009 (32)
- Ekim 2009 (20)
- Eylül 2009 (27)
- Ağustos 2009 (15)
- Temmuz 2009 (16)
- Haziran 2009 (6)
- Mayıs 2009 (3)
- Nisan 2009 (12)
- Mart 2009 (25)
- Şubat 2009 (5)
- Ocak 2009 (10)
- Aralık 2008 (27)
- Kasım 2008 (37)
- Ekim 2008 (17)
- Eylül 2008 (11)
- Ağustos 2008 (1)
- Haziran 2008 (6)
- Mayıs 2008 (14)
- Nisan 2008 (13)
- Mart 2008 (35)
- Şubat 2008 (7)
- Ocak 2008 (15)
- Aralık 2007 (13)
- Kasım 2007 (25)
- Ekim 2007 (21)
- Eylül 2007 (8)
- Ağustos 2007 (3)
- Mart 2007 (1)
- Şubat 2007 (5)
- Ocak 2007 (15)
- Aralık 2006 (28)
- Kasım 2006 (33)
- Ekim 2006 (18)
- Eylül 2006 (17)
- Temmuz 2006 (3)
- Haziran 2006 (1)
- Mayıs 2006 (1)
- Nisan 2006 (2)
- Mart 2006 (2)
- Şubat 2006 (1)
- Ocak 2006 (2)
- Aralık 2005 (5)
- Mayıs 2005 (2)
- Mart 2005 (1)
- Şubat 2005 (1)
- Aralık 2004 (3)
- Kasım 2004 (4)
- Ekim 2004 (1)
- Temmuz 2004 (4)
- Haziran 2004 (1)
- Şubat 2004 (1)
- Ocak 2004 (1)
- Ekim 2003 (8)
- Ağustos 2003 (1)
- Temmuz 2003 (2)
- Haziran 2003 (2)
- Mayıs 2003 (2)
- Nisan 2003 (2)
- Mart 2003 (6)
- Şubat 2003 (1)