Lânet’e "Aferin" dedim

mevlana.jpg

Eşşeğin arkasından "Nizameddin" dedim.

Pislik böceğine değerli "anber" adını taktım.

Şu dünya ahırında, laf olsun diye her pisliğe,

"yeşillik" adını verdim.

Kara maymunun boynuna "gerdanlık" taktım.

Aşşağılık kişiye “en yüce” dedim.

Zorda kaldım da, canın sıfatlarını toprağa verdim.

Candan özür dilerim.

Her şeytana, her lanetlenmişe, ademin görüntüsünü,

Tanrı halifesinin sıfatlarını verdim.

Kuzgunu “yeşilliğin bülbülü” diye çağırdım.

Dikene “ selvi” dedim “yasemin” dedim.

Şeytana “Cebrail” adını taktım.

Kenger”e apaçık “delil” dedim, durdum.

Yazıklar olsun ki lânetin, kötülüğün ta kendisine,

tamahımdan, ne kadar “aferin”ler dedim.

Kancık eşşeğe “şeyhzade” deyişim, eşşekliktendi,

akıldan değil.

Şu yanlış sözden tevbe ettim,

amma bu kadarcık söylemem de yeter.

                                Mevlânâ (Divan-ı Kebir’den)