Bu bir Cinnet

seytanevil.jpg

İki taraf da birbirini yok etmiş, iki taraf da yıllarca, on yıllarca**, asırlarca** birbiri ile uğraşırken birbirlerini mutasyona uğratmış, genleri, temel yapıları, hareket noktaları, çıkış kotları karşılıklı  değişmiş, fizikleri, kimyalarına karışmış, bedenleri çığrından çıkıp iğrenç yaratıklara dönmüşler, şekilleri aslî yapılarına uysa da içlerinin ahengi bozulmuş, inanılmaz bir bozgunluğa uğramışlar, bülbül görünüşlü eşekarılarına benzemişler. Habire birbirlerini sokup zehirliyorlar. Ne yaptıklarını anlamıyorlar. Zehirlerini her fırsatta, her yerde, herkesin içinde birbirlerinin içine akıtıyorlar. Yaşadıkları kızgın pratik ve kahredici ortamda bir cins yeni yaratılış ucubesi, hilkat garibesi yaratık şekline girmişler. Bu güne kadar yaşamda böyleleri görülmemiş, yaratıklar içinde benzerlerine rast gelinmemiş. Var oluşlarının dayanılmaz hafifliği içinde ruhen yok olmuşlar. Ruhen ve bedenen yaradılış ârızasına mahkûm olmuşlar. Spastik doğmuş çocuklara  benziyorlar. Yok oluşun sınırından varlığı seyrediyorlar. Yoklukla varlık arasındalar. Keşke hiç var olmasalardı. Hep yok kalsalardı.

–Neler anlatıyorsun Olmaz…?

Hiç… kendi kendime eğleniyorum…

–Kimlerden söz ediyorsun… ?

–Söylemem, olmaz, Olmaz …Sen de eğlen.

–Olur… Onlar birbirlerini tanımıyorlar ama birbirlerini tamamlıyorlar, birbirlerini hiç görmemişler, isimlerini de bilmiyorlar, ama yan yana duruyorlar, belki de sırt sırta yaşıyorlar, biri öne bakıyor, biri arkaya, biri yukarı bakıyor, biri aşağıyaGece ile gündüz gibi sırt sırta vermişler biri karanlığa bakıyor, biri aydınlığa , bazen şaşırıp yer değiştiriyorlar, o zaman kıyamet kopuyor, ortalık toza dumana bürünüyor sonra yine kendilerine gelip yaradılışlarına uygun tarafa dönüyorlar. Aslında onlar çok iyiler, iyiliklerinden yanlarına varılmıyor, herkese çok iyi davranıyorlar, keşke herkes onlar gibi olsa, görevlerinin iyilik olduğunu fark ediyorlar, Yaradan’ın onları öyle yarattığından sonsuz mutluluk duyuyorlar. Sen onlara neden iğrenç dedin ? Yaradılış sırrına taan ettin, neden öyle dedin ? Hıııı, ben senden bunu beklemezdim, ama neye yarar ki adın çıkmış **Olmaz’**a … Şeklin dönmüş Yaramaz’a. Senin güllerin açmaz, dikenlerin kurumaz. Ne olur ne olmaz… Hem olur, hem olmaz, belki olur, belki olmaz…Ben gene de susayım.

–Olmaz, konuş

–Konuşursam fena olursun…

–Bundan daha fena olmam…

–Pek iyi öyleyse… Birdenbire içim karardı, sene inat, onların olup olmayacaklarını düşünmeye koyuldum. Sen dedin ki olmaz, ben derim ki olur… Bir suçları yok ki neden onlara olmaz diyorsun. Yılan yılanlığından, karınca karıncalığından sorumlu mu ?  senin adın Olmaz ise suçlu onlar mı…? Ayrıca onlar kimler ? Söylemedin, işi karanlığa boğuyorsun. Sana binlerce defa kimseyi yargısız suçlama dedim, dinlemiyorsun. İnsanoğlu’nun yargıya ihtiyacı var. Yargısız yaşam sargısız yaraya benzer, kanar durur. Adamın içi yanar durur. Olmaz, beni dinle, ortalığı karıştırma, senin yüzünden ocaklar sönecek, kaçaklar çoğalacak, gül gibi analar babalar çocuklarından ayrı kalacak, gayrı düzen bozulacak, şirketler dağılacak, dükkanlar kapanacak ülke harap olacak…

–Çok uzattın,

–Uzatan sen, söylesen onlar kimlerdi ?

–Hergün halkın önüne çıkarlar, her köşeden kafa tutarlar, her lafa karışırlar, her yere kol uzatırlar, her yola baş koyarlar. Her söze maydonoz, her işe salyangoz, her  belaya bulaşık her cefaya alışık, insanlarla sırnaşık, yedikleri herze, kaşık kaşık... TV’ler onlarla dolu, Bilgisayarlar onların yolu. Her çareye baş vurup her gün görünürler. Gece gündüz ekranlarda sürünürler. Kendilerinden söz edilmezse, üzülürler, üzülerek süzülürler. süzülerek büzülürler. Sırası gelince düzülürler.

Bunlar ilerde  kahrolur, şeytan bunlarla haşrolur. Yüzlerini parçalar, göğüslerine jilet atarlar. Bunlar vatanı satarlar sonra yan gelip yatarlar. Sakın yanlarına sokulma ellerine dokunma, yüzlerine bakma, onların tarafına sarkma. Neyi tuttularsa bozdular, neyi elledilerse pislediler, bu toprağın huyuna,  öbür tarafın suyuna amansız düşman oldular. Yine de kahraman oldular.

–Beni dinle Olmaz, sen üşüttün mü ?

–Olmaz, hem olur hem olmaz, olunca olmaz, olmayınca olmaz, olursa olmaz olmazsa olmaz… yeterince olur yeterince olmaz, yeterse olur yetmezse olmaz… Bu bir cinnet, geleceği cinayet.