Derdi silahla anlatmak

Değerli Genel kurmay Başkanımız Silahlı Kuvvetlerimiz “ dünyada eşine hiç rastlanmayan bir başarı ve özveriyle yürüttüğü mücadeleye bundan sonra da artan bir kararlılıkla devam edecektir” diyor.

Bir silahlı mücadelenin başarılı olduğunun ifadesi o mücadelenin sona ermesidir. Yani bitirilmesidir. Gel gör ki paşamız “”mücadele devam edecektir” diyor, demek ki başarılı olamadınız Sayın General.

Mustafa Kemal başarılıydı, Mustafa Kemal’in yakın arkadaşları başarılıydılar, zira Türk vatanına saldıran bir yabancı gücü dört senede ulusal toprakların dışına attılar. Yunanı Ege’den denize döktüler. Siz yirmi beş yılda PKK’ yi Kandil dağından öteye kovalayabildiniz mi ? İster askerî, ister siyasî, ister sosyal bir şekilde bu savaşa bir son verebildiniz mi ?

Amerikalılar Normandiya çıkarması ile hür dünyanın başına bela olan Hitler’i tarih sahnesinden sildiler. Bayraklarını Berlin’de Bundestag’ın üstüne diktiklerinde dünya rahat nefes aldı. Amerikalılar başarılıyılar.

Dünyayı eşkiyalardan  kurtarmak için yola çıktığı halde bir lümpen proleter terbiyesizliği ile insanoğluna bir asra yakın kök söktürerek, yalan üstüne yalan uydurarak, yanlış tanımlarla ona seksen  yıl hakaret üstüne hakaret yağdırarak ayakta kalmayı beceren Sovyet belasını insanoğlu yeryüzünden kaldırdığında başarılıydı.

Ama Amerikalılar Vietnam’da, İngilizler Irlanda’da, İspanyollar Bask bölgesinde başarılı olamadılar zira artık dünya konvansiyonel savaş tekniklerinden çok uzaklaşmıştı. Şimdi ne Amerikalı el Kaide’yi, ne Irlandalı Şin feyn’i, ne Türkiye PKK’yi, ne  İsrail Hamas, ne  Endonezya Cemaa İslam’ı, ne de Filipinler **Moro’**yu  yenebilecektir. Terör döneminde terörle savaşanın kendisi de terörist olur… Terörle savaşan teröristtir. O halde ne yapmalı…?

Oturup konuşmalı, herkes derdini açık ve anlaşılır biçimde anlatmalı.. Derdi silahla anlatmanın sonu gelmeli… Bir Türk politikacısı bir zaman “Devlet eşkıya ile konuşmaz…” demişti. Doğrudur… Konuşmaz ve konuşmamalıdır, ama o zaman da devlet eşkiyanın hakkından gelmelidir. Gelemiyorsa, eşkıya ile uğraşırken kendisi de eşkiyalaşıyorsa, o zaman başka yollar bulmalıdır. Eşkiyayı sindirmenin bir çaresi olmalıdır. O da eşkiyanın neden eşkıya olduğunun anlaşılmasından geçiyor…

Bunu yeryüzünde iki kişi anladı ve açık anlattı: biri Pakistan’ın eski darbeci devlet başkanı Pervez Müşerref, Diğeri Rauf Denktaş… Müşerref dedi ki : “Biz teröristlerin neden terörist olduklarını anlamayacak kadar aptal değiliz…” Rauf Denktaş da **Filistinli’**lerden söz açarken “Bir insanın evini yakar, çoluk çucuğunu öldürürseniz o insan terörist olur, bu insanın müslüman oluşu bir tesadüftür.” dedi.

Hindistan’da fakir kadınların çocuklarına süt almak için böbreklerini satıkları **Bophal’**de türistlere süt banyosu hizmeti veren bir otel var. O oteli teröristler yaktı. Kötü mü yaptılar ? Lütfen cevap veriniz.

Bu sorunun cevabı verilirse terörizm dünyadan kalkar. Terör tarlaları kurur. Bir silahlı dert anlatma hareketi olan “terörizmin” bitmesi için terör bahçelerini sulayanların akıllanması gerekiyor.  Korku ve ölüm yerine yeni bir tarz söylemle anlaşmak gerekiyor. Vakit geçiyor.