Hoca'yı sansür ettiler

-Gördün mü TV programını ?

-Hayır  görmedim gaaak. guuuk.

-Neden ?

-Kargalar TV'yi göremez.

-Anlamadım...

-Anlamazsın, göz frekansı tutmaz... gaak guuuk.

-İnsan gibi konuşuyorsun ya ? TV'yi de gör...

-Yeter Fazilet, Kargaların göz yapısı TV'ye uymaz...

-Sen kendini sahici karga mı zannettin ?

-Eveeeet ' gak guk.çıtır (Nezaket sesi)

-Ayol, senin neren Kargaya benziyor ki ? Hoca seni trişkadan konuşturuyor o kadar... Sen gerçekten karga olduğuna inanıyormusun ?

-Ya sen Karga mısın ? Tamam, başka konu yok mu ?

-Var ! Hoca çok kızdı ?

-Neden ?

-Adamı geçen hafta **TV'**ye çıkardılar, konuşturdular gaaak. guuuk. Hoca **TV'**ye çıkmıyor, "milyonla adam bakınca insana nazar değer" diyor... ancak programa çağıran Hoca'nın sevdiği biri olduğuna üşenmeden kalktı gitti. Gaaak guuuuk.tısss, tıkır.

-Kim çağırmış Hoca'yı...

-Ayasofya müzesine yeni müdür olan eski arkadaşı Haluk Dursun ...TRT 2. kanalda, iki yıldır "mekânlar ve tarih" diye bir program yapıyor Gak.Gururk.

-Sonra ?

-Diyne...gakk, guruk: Hoca TV'ye çıktığı zaman evde nasıl konuşuyorsa öyle konuşuyor, adam kameraya falan aldırmıyor, dünyayı unutuyor, eskiden yeryüzünde pek çok TV'de  kafa göstermiş adam da başka türlü olamaz zâten, konuşurken konulara dalıp gidiyor gaaak guk. aklına geleni basıyor, Haluk'un programında da öyle yaptı, ama bir yerini sansür edip yayınlamamışlar ona kızmış...Gark.Guk.

-Neresini ?

-Sen anlamazsın ama yine de anlatayım: TRT bu sene Konya'da okunan **Mevlevî Ayini'**nin bestekârını anons etmemiş, Hoca röportaj sırasında dedi ki: "Mevlevî tarihinin en değerli bestekârlarından İstanbul'da Yenikapı Mevlevihanesinde iki yüz yıl önce yaşamış, bilinen torunları bu gün hayatta olan Nâsır Abdülbaki Dede'nin adını söylemediler... Bu TRT câhil..."

-O sözü mü sansür etmişler ?

-Evet !

-Hakları var, kendilerine dokunmuş, sen olsan yayınlar mısın ?

-Mikropluk etme Rezalet... sen kimden yanasın ?

-TRT'den yanayım...

-S.... git. Beni ahlaksız ettin, pis Karga, rezil Karga...gaaaak guuuuk taaak. Tısss.

**Fazilet'**le aramızda bu konuşmanın üzerinden bir hafta geçti Fazilet ortalarda yok...darıldı galiba...gaaak, guuuuk, **Fazilet'**in son zamanlarda huyu değişti, eskiden ağırbaşlı , erdemli, uyumlu, terbiyeli bir kargaydı, şimdi rezillikten yana bana benzedi, olur olmaz yerde benimle kavga ediyor, küfürler ediyor... Bilmem ki bu hayat **Fazilet'**le nasıl geçecek ?  başka kargalarla anlaşabilsem, **Fazilet'**i başımdan  savarım,  def olup gider... Ama neye yarar ki alıştım. Alışmış kudurmuştan beterdir, canlılar biri birine alışınca sevgiden de öteye huylar kaparlar... artık kavga da etseler ayrılamazlar gaaak.guk. Birbirine alışan ve  kaynayan çiftleri dünyada hiç kimse ayıramaz... Karga neslinde görülmemiş ama acaba ben de kargalıktan çıkıp insanlara mı benzedim ?  Gark.

Fazilet'in o gün anlattıklarından bir şey anlamadım ama Hoca'nın sıkıntılı olduğu belli. O şimdi Sapanca'da yalnız... Eskilerin değimi ile "inkirâz-ı akran"a uğradı. Yâni arkadaş eksikliği... Ömrü kalabalıklarda geçmiş böyle bu adamın başına gelebilecek en büyük felaket... Bu kasabaya taşınırken böyle olacağını hiç düşünmemişti. Gak Guk. O yüzden İstanbul'a şimdi daha sık gidiyor ama nafile. Hoca Sapanca çölünde acaba daha ne kadar zaman su arayacak ?    Gaaark Gurk. Tısss.