Taksimde Bir Dinazor

İki ilkokul çocuğu Taksim'de kazılan tunel çukuruna aralıktan bakıyor...- Ne var ? diye usta da eğilip baktı... Devasa bir kazı. Yukardan adam düşse çukurun dibine on dakikada varır. Bir kedi atlasa aşağı inmeden havada ölür... Önünde lokomotifi ile dokuz vagonluk bir tren katarı, kenardan kayıp çukura dolsa üstünü örttüklerinde enkaz farkedilmez... Arızalanmış bir Boeing 127 yolcu uçağı gökyüzünden süzülüp yere çakılırken çukura denk gelse, ne cock bit'i ne de kuyruğu dışarda kalmaz... Kara kutusu sır olur, arayanın başına dert açar. Dipten gökdelen yapmaya kalksalar yüzüncü kattan yürür çıkar Taksim Sütiş'te kazandibi yemeye gidersiniz...Mersin Korikos'taki cehennem mağarası gibi bir şey... Nasıl da kazmışlar, ben bile içine girip uçmaya cesaret edemem, Bir hafta dolaşsam kanadım bir yere değmez... gak...gak...gak... tısss... Kabataş'tan Taksime Tunel kazıyorlar. Bu yönetimin kazması gümüşten, sapı altın kaplı... Yeryüzünü kazmaya bayılıyor...Kazdıkça kazıyor, Dünyayı deliyor...deldikçe delmeye doyamıyor...gak gak...neyse... Ustanın yaklaştığını gören iki çocuktan biri seslendi – Bu çukurdan Dinasor çıkar mı ? Usta şaşırdı hafifçe güldü... –Nereden çıkacak dinasor ? dedi. Çocuk cevap verdi – Bu çukurdan... – Sen dinasor gördün mü ? dedi usta... Çocuk yerinde duramıyor... zıp zıp zıplıyor...afacan bir şey... Ekran önlerinde geçen deli, uçuk saatlar yüzünden küçücük kafasında sanal, görsel, yaşamsal birbirine karışmış... Gak Gak Gak... Bizim pır pır yavrulara benziyor... Sonra çocukla Usta şöylece söyleştiler... – TV'de gördüm, kuyruğu, kocaman kafası var... kemiğinden başka bir hayvan doğdu... çok kötü bir hayvan... –Ne bildin kötü olduğunu...? –İnsan yiyor, çocukları parçalıyor. Usta yürüdü... Yürürken geriye çocuğa selendi – Bu çukurdan dinasor çıkmaz... yakında Ali Müfit Gürtuna çıkacak...