Tren Hiç Bitmedi

Sapancadaki karga akrabalarımı ziyarete gitmiştim.. Akşamüstü alaca karanlıkta Tren yolunun yanındaki çınar ağaçlarında sohbete dalmışken derinlerden büyük bir homurtu duyuldu. Tüm kargalar irkildi. Her sese alışık karga kulakları bu sesi pek tanıyamadılar... Sonra aşağıdan, İzmit tarafından gelen bir tren görüldü... Alışılmadık bir hızla yaklaştı... Ancak tren bir türlü bitmiyordu. Altımızdan aktı aktı... sonu gelmedi... Gözlerimize inanamadık, bazı kargalar vagonları sayıyorlardı... Aradan uzun zaman geçti... Sonunda tren bitti vagonları sayanlar – elli yük vagonu dediler... –Ne diyorsun ? elli vagon mu derken az sonra bir tren daha görüldü. O da hızla yaklaştı... Şaşkın kargalar onu da saydılar. O da tam elli vagon... Yollar kaldırmaz ki bu kadar vagonu... Tüm kargaların ağızları bir karış açık kaldı... Gak...gak... ların sonu gelmedi... Pekiyi ne vardı bu vagonlarda ? İşte o devlet sırrı... yük vagonların çoğu boştu ama üzerinde parlak metal kaplı konteyner bulunan bir vagona gözlerimiz takıldı... Nukleer fizik eğitimi görmüş, kimyasal ve biyolojik silah uzmanı bir karga –Bu yük tehlikeli olabilir...dedi. Trenler öyle hızlı gidiyorlardı ki üzerlerinden uçup yakından bakamadık. Böyle hızlı hızlı nereye gidilir ki... savaşa mı ?