Kavağımı Acımadan Kestiler

Eskiden Üsküdar Amerikan Kız Kollejinde okuyup da Miss Martin'i tanımayan yoktu. Eski zamanların asil eğitimcilerine örnek olan bu değerli hanımefendi, uzun yıllar bu irfan kuruluşunda öğrenci yetiştirmiş, bir neslin kalbinde ve dimağında emsalsiz bir iz bırakmıştı. Bu kolleji şu sırada yönetenler o büyük kadının anısına ne kadar saygılı davranıyorlar bilmem ama ben onlardan şikayetçiyim. Kollejin asırlık çam ve selvi ağaçları ile dolu bahçesinin güney kanadında yer alan iki büyük üç küçük kavak ağacını geçen Çarşamba günü acımadan kestiler... Ben o kavakların en üst dallarına konar gak gak gak...diye öterdim. Ne istediler o kavaklardan... Ağaç düşmanı insanlar... –Kurudu diyorlar, yalan... daha yeni yeni büyüyorlardı... Lodosta poyrazda rüzgar nasıl sallardı dallarını, yapraklarını...hışır hışır şarkı söylerdi o yeşil yapraklar... Ümraniye'deki kavakları da belediye kesiyormuş... Kavak'ın bir özelliği de yaza doğru pamuk atmasıdır... Hatta doğa aşığı duygulu insanlar, havada kavak pamuğu farkettiklerinde – yaz geliyor diye sevinirlerdi... Galiba Nazım Hikmet'in de kavak pamuklarını anlatan bir şiiri var... Şairlere ilham kaynağı olan kavak pamuğu Ümraniye belediyesinin canını sıkmış... Onun için kesiyormuş kavak ağaçlarını... Vah benim kavaklarım... gak gak gak... hııı...